Examples of using "Hiking" in a sentence and their turkish translations:
Tom yürüyüşe gitti.
Ben yürüyüşe gittim.
Yürümeyi seviyorum.
Yürüyüşü sever misin?
Yürüyüş sevmiyorum.
Dün yürüyüşe gittik.
Yarın yürüyüşe çıkalım.
Bu hafta sonu yürüyüşe gidelim.
Gelecek hafta sonu yürüyüşe gidelim.
Salı günü yürüyüşe çıktık.
Tom yürüyüşe çıkmayı sever.
Tom her hafta sonu yürüyüşe çıkar.
Tom'un yürüyüş yapmaktan hoşlandığını düşünmüyorum.
Isonos ailesi sık sık yürüyüşe giderdi.
Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.
Grupla yürüyüşe gittim.
Önümüzdeki Pazar yürüyüşe gidebilir miyim?
Tom nadiren tek başına yürüyüşe gider.
Tom ormanda yürüyüşü seviyor.
Tom yürürken ayak bileğini burktu.
Tom yürüyüş sırasında ayak bileğini burktu.
Nadiren kendi başıma yürüyüşe çıkarım.
Ne renk araba aldınız?
Tom tek başına yürüyüşe çıkmazdı.
Tom, Mary'nin yürüyüşten hoşlanıp hoşlanmadığını merak etti.
Tom ve Mary beraber yürüyüşe çıktılar.
Gelecek pazartesi yürüyüşe çıkabilir miyiz?
Hava güzel olursa yarın yürüyüşe çıkacağız.
Bizimle yürüyüşe çıkmak ister misin?
Hepiniz yürüyüşe gitmek için hazır mısınız?
Bu, yürüyüş için en iyi mevsim.
Balıkçılık, avcılık, yürüyüş ve kayakçılık popülerdir.
Tom Mary'nin uzun yürüyüşten zevk alıp almadığını merak ediyordu.
Tom ile yürüyüşe çıkmak istedim.
Genellikle kiminle yürüyüş yapıyorsun?
Yürüyüş günümüz için bir öğle yemeği getir.
Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe giderdik.
İnsan dar bir yolda yürüyor.
Tom ve Mary her yaz birlikte yürüyüşe giderler.
Tom Mary ile yürüyüşe girmemeye karar verdi.
Hava iyi olursa yarın yürüyüşe çıkacağız.
Tom kiminle yürüyüş yapmak istedi?
Tom ve Mary hiç birlikte yürüyüşe çıktı mı?
Sami, Kanada'nın geniş, vahşi doğasında yürüyüşe bayılıyordu.
Bizimle yürüyüşe çıkmak ister misin?
Bizimle yürüyüşe çıkmak ister misin?
Sami, geniş Rus vahşi doğasında yürüyüşe çıkmayı seviyordu.
Yağmur yağıyorsa, yürüyüşe gitmeyi planlamıyoruz.
Yürüyüş yağmur nedeniyle iptal edildi.
Beş yıl önce Batı Virjinya'da yürüyüşe gittim.
Yürüyüş ayakkabılarını giy ve zaman kaybetme.
Yürürken şarkı söyledik.
Tom görünüşe göre üç hafta önce Mary ile birlikte yürüyüşe çıktı.
Yürüyüşe gidelim.
dağ başında sekiz günlük doğa yürüyüşü ve kanodan sonra
Tom bana yürüyüş botlarımı nereden aldığımı sordu.
Tom bana bizimle yürüyüşe gitmek istediğini söyledi.
Yürüyüşe gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
Senin ve benim birlikte yürüyüş yaptığımız zamanı hatırlıyor musunuz?
Gelecek hafta sonu kimin Tom'la yürüyüşe gideceğini merak ediyorum.
Tom dinlenmiş hissettiğini ve tekrar yürüyüşe hazır olduğunu söyledi.
Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.
Sıkı dağcılık ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek inmeye başladım
Kız kardeşim? O buz pateni pistine gider ya da yürüyüşe gider.
Tom ve Mary hava düzelirse yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyor.
Tom bir sonraki tatilini yürüyüş ve kamp yaparak geçirmek istediğini söyledi.
Sanırım senin bir çift yeni yürüyüş ayakkabıları alman gerekiyor.
Dağlarda yürüyüşü seviyorum.
Tom ve Mary birlikte yürüyüşe gitselerdi, kötü bir şey olacağını biliyordum.
Tom çocukları ile yürüme yerine evde kalmayı ve dinlenmeyi istedi.
Geri dönmek zorundaydım. Yürüyüş parkurunda çok sıcaktı.