Translation of "Gardener" in Turkish

0.075 sec.

Examples of using "Gardener" in a sentence and their turkish translations:

He's a gardener.

O bir bahçıvan.

I'm the gardener.

Ben bahçıvanım.

I'm a gardener.

Ben bir bahçıvanım.

She's a gardener.

O bir bahçıvan.

- The gardener was the murderer.
- The murderer was the gardener.

Katil bahçıvandı.

Tom is Mary's gardener.

Tom, Mary'nin bahçıvanıdır.

She dismissed a gardener.

O bir bahçıvanı işten çıkardı.

Tom is a gardener.

Tom bir bahçıvan.

Tom is a Master Gardener.

Tom Baş Çiftçi.

Tom is the Jacksons' gardener.

Tom, Jacksonların bahçıvanıdır.

Tom worked as a gardener.

Tom bir bahçıvan olarak çalıştı.

The gardener very often dances.

Bahçıvan çok sık dans eder.

The gardener was the murderer.

Bahçıvan katildi.

The gardener was a murderer.

Bahçıvan bir katildi.

Tom is quite a gardener.

Tom tamamen bir bahçıvan.

Ali's grandfather was a gardener.

Ali'nin dedesi bahçevandı.

I used to be a gardener.

Ben eskiden bir bahçıvandım.

The knife belongs to the gardener.

Bıçak bahçıvan aittir.

The murderer is always the gardener.

Katil her zaman bahçıvandır.

Tom is still an avid gardener.

Tom hâlâ hırslı bir bahçıvan.

Tom is Mary's gardener, isn't he?

Tom, Mary'nin bahçıvanı, değil mi?

Tom is a very good gardener.

Tom çok iyi bir bahçıvandır.

I had the gardener plant some trees.

Bahçıvana bazı ağaçlar diktirdim.

How much do you pay your gardener?

Bahçıvanınıza ne kadar ödeme yapıyorsunuz?

"Who lives there?" he asked the gardener.

"Orada kim yaşıyor?" diye bahçıvana sordu.

Tom found a job as a gardener.

Tom bir bahçıvan olarak bir iş buldu.

Tom got a part-time job as gardener.

Tom'un bahçıvan olarak yarı zamanlı işi var.

The gardener turned out to be the murderer.

Bahçıvanın katil olduğu ortaya çıktı.

A gardener was called in to design the garden.

Bahçeyi düzenlemesi için bir bahçıvan çağrıldı.

The gardener is burning dead leaves in the backyard.

Bahçıvan bahçesinde dökülmüş yaprakları yakıyor.

The gardener didn't let us walk on the grass.

Bahçıvan çimlerin üzerinde yürümemize izin vermedi.

He is an amateur gardener, but his flowers are beautiful.

O bir amatör bir bahçıvan, ama çiçekleri güzel.

Tom invited the gardener in for a cup of coffee.

Tom bir fincan kahve için bahçıvanı davet etti.

Our gardener Tom and the charwoman Mary will get married in May.

Bahçıvanımız Tom ve temizlikçi kadınımız Mary mayıs ayında evlenecek.

The gardener planted a rose tree in the middle of the garden.

Bahçıvan bahçenin ortasına bir gül ağacı dikti.