Translation of "Fooled" in Turkish

0.354 sec.

Examples of using "Fooled" in a sentence and their turkish translations:

- Tom fooled everybody.
- Tom fooled everyone.

Tom herkesi kandırdı.

- You really fooled him.
- You really fooled her.

Sen gerçekten onu kandırdın.

- You certainly fooled him.
- You certainly fooled her.

Sen kesinlikle onu kandırdın.

He fooled her.

Onu kandırdı.

Tom fooled us.

Tom bizi kandırdı.

Tom fooled me.

Tom beni aptal yerine koydu.

Don't be fooled.

Budala olma.

She fooled me.

O beni kandırdı.

Mary fooled me.

Mary beni kandırdı.

They fooled me.

Onlar beni kandırdı.

They've fooled you.

Seni aptal yerine koydular.

She fooled him.

O onu enayi yerine koydu.

Tom fooled Mary.

Tom Mary'yi aptal yerine koydu.

I fooled everybody.

Ben herkesi kandırdım.

Sami fooled everyone.

Sami herkesi kandırdı.

- You could've fooled me.
- You could have fooled me.

Beni kandırabilirdin.

- Tom certainly fooled us all.
- Tom really fooled us.

Tom kesinlikle hepimizi enayi yerine koydu.

You had me fooled.

- Beni kandırmıştın.
- Beni oyuna getirmiştin.

Maybe I fooled them.

Belki onları kandırdım.

I won't be fooled.

Ben aptal yerine konulmayacağım.

I was completely fooled.

Tamamen kandırıldım

She fooled her parents.

O anne ve babasını kandırdı.

You certainly fooled me.

Kesinlikle beni kandırdın.

You certainly fooled Tom.

Kesinlikle Tom'u kandırdın.

You really fooled Tom.

Tom'u gerçekten kandırdın.

You certainly fooled her.

Sen kesinlikle onu kandırdın.

You really fooled her.

Sen gerçekten onu kandırdın.

Tom really fooled us.

- Tom gerçekten bizi enayi yerine koydu.
- Tom gerçekten bizi kandırdı.

Please don't be fooled.

Lütfen kanma.

Tom fooled us all.

Tom hepimizi kandırdı.

Tom never fooled me.

Tom asla beni aptal yerine koymadı.

You really fooled them.

Sen gerçekten onları kandırdın.

We really fooled them.

Biz gerçekten onları kandırdık.

Tom really fooled them.

Tom gerçekten onları kandırdı.

Tom really fooled me.

Tom gerçekten beni aptal yerine koydu.

You certainly fooled them.

Sen kesinlikle onları kandırdın.

We certainly fooled them.

Biz kesinlikle onları kandırdık.

Tom certainly fooled us.

Tom kesinlikle bizi kandırdı.

Tom certainly fooled them.

Tom kesinlikle onları kandırdı.

We really fooled Tom.

Biz gerçekten Tom'u aptal yerine koyduk.

Tom really fooled Mary.

Tom gerçekten Mary'yi aptal yerine koydu.

Let's not be fooled.

Kandırılmayalım.

Tom certainly fooled me.

Tom kesinlikle beni aptal yerine koydu.

Tom certainly fooled Mary.

Tom kesinlikle Mary'yi aptal yerine koydu.

Don't be fooled again.

- Tekrar kandırılma.
- Bir daha kandırılma.

You fooled us all.

Sen hepimizi kandırdın.

Sami shouldn't be fooled.

Sami'nin aldanmaması gerekir.

Sami fooled the police.

- Sami polisi aldattı.
- Sami polisi uyuttu.

Sami fooled his family.

Sami ailesini kandırdı.

We've been fooled before.

Daha önce kandırıldık.

- Tom has been fooled twice already.
- Tom has already been fooled twice.

Tom zaten iki kere kandırıldı.

You had me completely fooled.

Beni tamamen kandırdın.

I fooled you, didn't I?

Seni kandırdım, değil mi?

You fooled and insulted me.

Sen beni kandırdın ve aşağıladın.

Tom fooled all of us.

Tom hepimizi aldattı.

Tom fooled everybody, including me.

Tom ben dahil herkesi aldattı.

We won't be fooled again.

Biz tekrar kandırılmayacağız.

We won't get fooled again.

Biz tekrar kandırılmayacağız.

Don't be fooled by appearances.

- Dış görünüşlere aldanma.
- Dış görünüşlere aldanmayın.

Let's not be fooled again.

Yine kandırılmayalım.

I won't be fooled again.

Bir daha kandırılmayacağım.

But one day they fooled me,

fakat bir gün beni kandırıyorlar,

♪ Whose shadow fooled everyone ♪

♪ Herkesi kandırır gölgesi ♪

Tom wasn't fooled for a second.

Tom bir saniye kandırılmadı.

Tom can't be so easily fooled.

Tom o kadar kolayca kandırılamaz.

- You tricked us.
- You fooled us.

Bizi kandırdın.

Don't be fooled by her looks.

Onun bakışlarına kanmayın.

Don't be fooled by his looks.

Onun bakışlarına aldanmayın.

- You fooled me.
- You misled me.

Sen beni kandırdın.

- He deceived me.
- He fooled me.

O beni kandırdı.

We're not fooled by your tactics.

Taktiklerinizi yemiyoruz.

Tom was fooled again by Mary.

Tom yine Mary tarafından kandırıldı.

- I fooled Tom.
- I tricked Tom.

Ben Tom'u kandırdım.

I can't be so easily fooled.

O kadar kolayca kandırılamam.

Don't be fooled by his good looks.

Onun iyi görünüşüne kanmayın.

- Tom fooled me.
- Tom did fool me.

Tom beni aptal yerine koydu.

Don't be fooled by Tom's e-mail!

Tom'un e-postasıyla kandırılmayın!

Tom was embarrassed that he'd been fooled.

Tom kandırıldığı için utandı.

Do you really think I was fooled?

Gerçekten kandırıldığımı mı düşünüyorsun?

She fooled me into giving her the money.

Parayı ona verdiğim için beni enayi yerine koydu.

I will not allow myself to be fooled.

Ben aptal yerine konulmama izin vermeyeceğim.

I won't allow myself to be fooled again.

Bir daha tongaya düşmeyeceğim.

She was angry that she had been fooled.

Kandırıldığı için kızgındı.

We must not allow ourselves to be fooled.

Aptal yerine konulmamıza izin vermemeliyiz.

- Tom might have fooled you, but he won't fool me!
- Tom might've fooled you, but he won't fool me.

Tom seni kandırmış olabilir ama beni kandıramayacak!

Tom might've fooled you, but he won't fool me.

- Tom seni kandırmış olabilir ama beni kandıramayacak!
- Tom seni aptal yerine koymuş olabilir ama beni aptal yerine koymayacak.

Sami even bragged about how he fooled his wife.

Sami karısını nasıl kandırdığı konusunda bile övünüyordu.

Sami fooled every person around him, including his wife.

Sami, karısı da dahil olmak üzere etrafındaki her bir kişiyi aldatmıştı.

She might have fooled you, but she won't fool me.

O seni aptal yerine koymuş olabilir fakat beni aptal yerine koymayacak.

Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks.

Filozoflar tarafından aydınlatılmamış bir toplum şarlatanlar tarafından aptal yerine konulurlar.

- Tom has tricked us.
- Tom fooled us.
- Tom has deceived us.

Tom bizi kandırdı.

- Tom fooled me.
- Tom misled me.
- Tom tricked me.
- Tom deceived me.

Tom beni aldattı.

A person who never reads anything may be fooled with extraordinary ease.

Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.

- Tom fooled Mary.
- Tom deceived Mary.
- Tom outsmarted Mary.
- Tom tricked Mary.

Tom, Mary'yi kandırdı.

- You've been had.
- You've been deceived.
- They've fooled you.
- You were tricked.

Aldatıldın.

But don’t be fooled, what has happened in the last years has nothing to do with this.

Ama aldanmayın, son yıllarda olanların bunla alakası yok.

- I was deceived by the blue sky and brought no umbrella.
- The blue sky fooled me so I didn't bring an umbrella.

Mavi gökyüzü beni yanılttı bu yüzden bir şemsiye getirmedim.