Examples of using "Flexible" in a sentence and their turkish translations:
Biz esneğiz.
O esnektir.
Ben esneğim.
Biz uygunuz.
Onun ahlakı esnektir.
Daha esnek olun.
O çok esnektir.
O çok esnek.
Tom değişken değildir.
Sen esnek misin?
Daha esnek ol!
Tom esnek.
Çok esneksin.
Çok esneğiz.
Ben esnek değilim.
Ben çok esneğim.
Tom çok değişkendir.
Bizim düşüncemiz esnektir.
Onun ahlak kuralları esnektir.
Ne kadar esneksin?
Onun ahlakı esnektir.
Tom'un esnek olduğunu düşünüyorum.
Tom'un esnek olduğunu biliyorum.
Esnek bir programım var.
Tom'un esnek bir çalışma programı var.
Esnek olmak zorundasın.
Çok esnek olabilirim.
Programınız ne kadar esnek?
O görüşlerinde esnektir.
Bu piyanistin çok esnek parmakları var.
- Sen düşündüklerinde esnek olmalısın.
- Düşünürken esnek olmalısın.
Esnek çalışma saatleri, çalışanları üretkenleştirir.
Eğitim sisteminin daha fazla esnek olması gerekir.
Gençken daha esnektim.
Genel anlamda, mesafe koşucuları kısa mesafe koşucularından daha az esnektir.
Esnek bir çalışma programı, çalışanların verimliliğini artırır.
Vücudum eskiden olduğu kadar esnek değil.
Şimdi ise kıvrılabilir laringoskop kullanacağız.
İnsan bünyesi, Dünya dışındaki ortamlara uyum sağlayabilecek kadar esnek mi?
Esperanto öğrenmesi ve ezberlemesi kolay esnek ve pratik bir dildir.
Ağaç kemirmek için birebir. O esnek tırnağın işlevi vurmayla bitmiyor.
Menisküs bir kemik değildir. Bu bir kıkırdak, esnek, elastik bir dokudur.
Bu, birliklerin daha esnek ve hızlı ilerlemesini sağlardı.
Taracco ve Ebro'da vaki olmuş savaşlardaki başarısı ve onun çoğu İberyalı kabileyi Roma tarafına çeken...
Bu olabiliyor çünkü eyaletteki düzenlemeler çok esnek. Bunun anlamı evler
ve esnek dış tabakalar bir golfçü deliğe yaklaştığında dönüşü kontrol etmesine izin verir.
Bu belirsiz zamanlarda yaşamada, esnek olmak ve geleneksel değerlere esir olmamak gerekmektedir.