Translation of "Exercising" in Turkish

We're exercising.

Biz egzersiz yapıyoruz.

I'm exercising.

Ben egzersiz yapıyorum.

You're exercising.

Sen egzersiz yapıyorsun.

I hate exercising.

Egzersiz yapmaktan nefret ediyorum.

Granny is exercising.

Büyükanne egzersiz yapıyor.

More likely to start exercising,

daha olası hâle getirdiğini

I believe in exercising regularly.

Düzenli egzersiz yapmaya inanıyorum.

I feel good after exercising.

Egzersizden sonra kendimi iyi hissederim.

Tom didn't feel like exercising.

Tom'un canı egzersiz yapmak istemiyordu.

Take it easy when exercising.

Egzersiz yaparken fazla yorulma.

- Tom exercises.
- Tom is exercising.

Tom egzersiz yapıyor.

I hurt myself while exercising.

Egzersiz yaparken kendimi incittim.

I don't feel like exercising.

Canım egzersiz yapmak istemiyor.

I used to hate exercising.

Egzersiz yapmaktan nefret ederdim.

Maybe you should try exercising.

Belki egzersiz yapmayı denemelisin.

I gave up exercising years ago.

Yıllar önce egzersiz yapmayı bıraktım.

And exercising becomes associated with a reward,

egzersiz yapmanın ödülle ilişkilendirildiğini,

I stretch before exercising to prevent injury.

Egzersiz yapmadan önce yaralanmayı önlemek için gerinirim.

One should stretch before and after exercising.

Biri egzersiz öncesi ve sonrası gerinmeli.

All this exercising has made me hungry.

Tüm bu egzersiz beni acıktırdı.

Elliptical bicycles are a good option for exercising indoors.

Eliptik bisikletler, kapalı alanda egzersiz yapmak için iyi bir seçenektir.

I broke a bone in my foot while exercising.

Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.

I have no will power when it comes to exercising.

Egzersiz söz konusu olduğunda irade gücüm yok.

I've started exercising more intensively for a shorter amount of time.

Ben kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.

One thing you should know about me is that I hate exercising.

Benim hakkımda bilmen gereken bir şey, egzersizden nefret ettiğimdir.