Examples of using "Drowning" in a sentence and their turkish translations:
Ben boğuluyorum.
Tom boğuluyor.
Tom boğuluyor.
Tom boğuluyor.
Ben boğuluyorum.
Tom boğulmuyor.
Tom boğuluyordu.
Tom boğulmuyordu.
İmdat! Boğuluyorum!
- Boğulmaktan korkuyorum.
- Boğulmaktan korkarım.
Tom onun boğulduğunu fark etti.
Tom boğulmaktan kurtarıldı.
Çabuk ol! Biz boğuluyoruz!
Tom borç içinde boğuluyor.
Tom neredeyse boğuluyordu.
Tom boğuluyor gibi görünüyor.
En büyük korkum boğulmaktır.
Tom, Mary'yi boğulmaktan kurtardı.
Çabuk, bir kadın boğuluyor!
Tom boğuluyor gibi görünüyordu.
Ayrıntılarda boğuluyorum.
O çocuklarını boğulmaktan kurtardı.
Çocuğu boğulmaktan kurtardılar.
Boğulan adam yardım için bağırdı.
Bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Tom bir köpeği boğulmaktan kurtardı.
Tom boğuluyor gibi görünmüyor.
O, çocuğu boğulmaktan kurtardı.
- Borca boğulan insanlar var.
- Borca gömülen insanlar var.
- Borç batağında insanlar var.
Kendi suyunda boğulmak gibi birşey
Boğulan adam ipi yakaladı.
Bir bardak suda boğuluyorsunuz.
Bütün yolcular boğulmaktan kurtarıldılar.
Küçük bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Az önce kedini boğulmaktan kurtardım.
Suda boğulmayla ilgili bu rüyayı görüp duruyorum.
Polis çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Şu uzun boylu genç boğulan çocuğu kurtardı.
Bir çoğu enfeksiyona, hastalığa, yorgunluğa yenik düşüyor, bir kısmı da boğuluyor.
Genç adam kızı boğulmaktan kurtardı.
Genç adam çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Denize düşen yılana sarılır.
Boğulma hakkında hâlâ aynı rüyayı görüyorum.
Orkestra şarkıcının sesini boğuyor.
Boğulan adamlardan hiçbiri kurtarılamadı.
- Suya düşen yılana sarılır.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
Tom, geçen hafta sonu bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Şüphesiz boğulan çocuğu kurtarmalıyım.
Çocuk kıl payı boğulmaktan kurtuldu.
Bir gölette bir çocuğu boğulmaktan kurtardı.
Tom boğulan çocuğu kurtarmak için hayatını riske attı.
Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.
O hayatta! O boğuluyordu fakat babası onu kurtardı.
Filiberto okyanusta bir banyo sırasında boğularak öldü.
Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.
haritadan boğulma veya tamamen kaybolma tehdidi altında . Florida eyaleti tamamen yok olurken
Bir kızı boğulmaktan kurtardığı için ona ödül verildi.
Çocuğu boğulmaktan kurtarmak için onun cesareti övgü üstü.
O, kendi hayatı pahasına boğulan çocuğu kurtardı.
Virüsün tek etkisi boğularak ölmek de değil üstelik
Neo Kobe pizza ile dolu bir küvette onu boğarak öldürdüm.
Babası onu kurtarmaya geldiğinde çocuk boğulmak üzereydi.
Geçen gün Tom'u gördüm. Nehirde boğulmakta olan bir kedi yavrusuna yardım ediyordu.