Translation of "Dolls" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Dolls" in a sentence and their turkish translations:

- My sister is playing with dolls.
- My sister plays with dolls.

- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.
- Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

My sister plays with dolls.

Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynar.

Mary loves playing with dolls.

Mary bebeklerle oynamayı seviyor.

She still plays with dolls.

O hâlâ oyuncak bebeklerle oynuyor.

Mary still plays with dolls.

Mary hala bebeklerle oynuyor.

Boys don't play with dolls.

Erkek çocukları oyuncak bebeklerle oynamaz.

- She spends her leisure time making dolls.
- She spends her free time making dolls.

O, boş zamanını oyuncak bebekler yaparak harcar.

How many dolls do you have?

Kaç tane oyuncak bebeğin var?

I collect dolls from different countries.

Farklı ülkelerden oyuncak bebekler toplarım.

My sister is playing with dolls.

Kız kardeşim oyuncak bebeklerle oynuyor.

Little girls like playing with dolls.

Küçük kızlar bebeklerle oynamaktan hoşlanırlar.

She gave away all her dolls.

O, bütün oyuncak bebeklerini başkalarına verdi.

Mary used to play with dolls.

Mary oyuncak bebeklerle oynardı.

Mary is playing with her dolls.

Mary oyuncak bebekleriyle oynuyor.

Mary gave away all her dolls.

Mary bütün bebeklerini bağışladı

Mary doesn't play with dolls anymore.

Mary artık bebeklerle oynamıyor.

What are you doing with these dolls?

Bu bebeklerle ne yapıyorsun?

My daughter likes to play with dolls.

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

In general, little girls are fond of dolls.

Genel olarak küçük kızlar bebekleri çok severler.

Little girls in general are fond of dolls.

Küçük kızlar genellikle oyuncak bebeklere bayılır.

Do you think I still play with dolls?

Sence, ben hala oyuncak bebekler ile oynuyor muyum?

She made clothes for her dolls with her mom.

O, annesiyle birlikte bebekleri için giysiler yaptı.

Some of the dolls are too expensive to buy.

Bazı bebekler satın almak için çok pahalı.

Some of the toy dolls are too expensive to buy.

Oyuncak bebeklerden bazıları satın almak için çok pahalı.

As a girl, Elisa loved to play nurse with her dolls.

Bir kız olarak, Elisa oyuncak bebekleriyle dadı oynamayı severdi.

He got four dolls, of which three were made in China.

O, üçü Çin'de yapılmış dört tane bebek aldı.

I used to play with dolls when I was a little girl.

Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle oynardım.

How many dolls did you have when you were a little girl?

Küçük bir kızken kaç tane bebeğin vardı?

A friend of mine showed me all the dolls he had bought abroad.

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında aldığı bütün oyuncak bebekleri bana gösterdi.

I used to play with dolls a lot when I was a little girl.

Ben küçük bir kızken oyuncak bebeklerle çok oynardım.

All of his friends were body pillows, and all of hers were dolls; so they bonded over their fondness for animating the inanimate. However, because they were not inanimate objects but people with complex emotions, their relationship was sometimes strained.

Onun arkadaşlarının hepsi vücut yastığıydılar,ve onunkilerinin hepsi oyuncak bebektiler;böylece bir ölüyü canlandırmaya olan düşkünlüklerine yapıştılar.Fakat onların cansız nesne olmamalarından fakat kompleks duyguları olan insanlardan dolayı onların ilişkileri bazen gergindi.