Examples of using "Damp" in a sentence and their turkish translations:
Hava nemli.
Benim avuç içlerim nemli.
Hava nemli görünüyor.
Çarşaflar nemli.
Tom'un saçı hâlâ nemli.
Çoraplarım hâlâ nemli.
İç çamaşırı hala ıslak.
Burası gerçekten nemli.
Bu biraz kavun gibi.
Tom'un gözleri gözyaşları ile nemliydi
Nemli hava, onun sağlığını etkiler.
Nemli çim üzerinde yatma.
Nemli bir bezle pencereyi temizle.
Tom masayı nemli bir bezle sildi.
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
Yosun karanlık, nemli ortamlarda büyür.
O ıslak havluyu çantaya koyma.
Bugün nemli ve soğuk, değil mi?
Soğuk ve nemli günler sağlığın için kötüdür.
Tom nemli bir bezle tabloyu sildi.
Nemli, soğuk bir gün bir kişinin sağlığını etkiler.
Bizim bodrumda hava bir piyano için çok nemli.
Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.
Saçım hâlâ nemli.
Bu bölgedeki yıllık yağışlar her şeyi ıslatıyor.
Yağmur yağdıktan ve zemin nemlendikten sonra yabani otları çekmek daha kolaydır.
Ellerimi silmek için o küçük nemli havlulardan birini alabilir miyim?
Eski evler, özellikle geleneksel Japon olanlar, modern yapıya göre nemli ve soğuk olabilir.
Tom buz paketini nemli bir havluyla sardı ve onu uyluğu üzerine yerleştirdi.
Hava bugün nemli ve soğuk. Gökyüzü bulutlu ve yağmur gibi görünüyor.
Bebeğin bezini attıktan sonra, bebeğin altını bir mendille veya nemli bir bezle uygun şekilde temizlemen gerekecektir.
Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.