Translation of "Cucumber" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cucumber" in a sentence and their turkish translations:

I eat cucumber.

Ben salatalık yerim.

- I am eating a cucumber.
- I'm eating a cucumber.

Ben bir salatalık yiyorum.

What a long cucumber!

Ne uzun bir salatalık!

What a long cucumber.

Ne uzun bir salatalık.

Whether it be like cucumber

İsterse salatalık gibi olsun

The killer cucumber is sexist.

Katil salatalık cinsiyet ayrımı yapıyor.

- I was cool as a cucumber.
- I was as cool as a cucumber.

- Ben son derece sakindim.
- Aşırı derecede soğukkanlıydım.

A horse doesn't eat cucumber salad.

Bir at hıyar salatası yemez.

A cucumber is related to a watermelon.

Salatalık, karpuzla ilişkilidir.

How come you ate the cucumber, you dimwit? You knew that I wanted to make a cucumber mask!

Neden benim salatalığımı yedin seni zavallı salak? Salatalıktan maske yapmak istediğimi biliyordun!

The cucumber is bitter? Then throw it away!

Salatalık acı mı? O zaman onu at!

I like to eat yellow rice with cucumber pickles.

Salatalık turşusu ile sarı pirinç yemeyi severim.

The evening before the wedding, Mary was still calm as a cucumber.

Düğünden önceki akşam Mary hâlâ soğuk kanlıydı.

- I thought I would be nervous, but I was cool as a cucumber.
- I thought that I would be nervous, but I was cool as a cucumber.

Gergin olacağımı sandım , ama soğukkanlıydım.

Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!

Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!