Translation of "Confidence" in Turkish

An incredible confidence,

inanılmaz bir öz güven...

He lacks confidence.

O güvenden yoksundur.

I lack confidence.

Güven eksikliğim var.

Don't lose confidence.

Güveni kaybetme.

Tom lacks confidence.

- Tom kendine güvenmiyor.
- Tom güvenden yoksun.

Tom has confidence.

Tom'un güveni var.

Never lose confidence.

Asla güveninizi kaybetmeyin.

I have confidence.

Kendime güvenim var.

Sami oozed confidence.

Sami kendinden emindi.

Will lose their confidence.

öz güvenlerini kaybederler.

Don't lose confidence, Mike.

Güvenini kaybetme, Mike.

I appreciate your confidence.

Ben senin güvenini takdir ediyorum.

He abused my confidence.

Güvenimi suistimal etti.

Tom's confidence is wavering.

Tom'un güveni tereddütlü.

Tom abused my confidence.

Tom güvenimi istismar etti.

I never lost confidence.

Ben asla güvenimi kaybetmem.

I admire your confidence.

Ben senin güvenine hayranım.

He betrayed my confidence.

O benim güvenime ihanet etti.

Tom's confidence is high.

- Tom'un kendine güveni yüksektir.
- Tom'un öz güveni yüksektir.

Tom's confidence is back.

Tom'un güveni geri döndü.

Have confidence in yourself.

Kendine güven.

Their confidence proved justified.

Onların güvenleri haklı çıktı.

Consumer confidence is plummeting.

Tüketici güveni azalıyor.

Consumer confidence has improved.

Tüketici güveni arttı.

Consumer confidence is critical.

Tüketici güveni kritiktir.

I've never lacked confidence.

Asla güven eksikliğim olmadı.

Confidence changed Tom's life.

Güven Tom'un hayatını değiştirdi.

I appreciate the confidence.

Güveni takdir ediyorum.

Consumer confidence is down.

Tüketici güveni azaldı.

Our confidence was high.

Bizim güvenimiz yüksekti.

I have great confidence.

Benim büyük güvenim var.

Tom gave me confidence.

Tom bana güven verdi.

My confidence is back.

Benim güvenim geri döndü.

Sami's confidence was shattered.

Sami'nin güveni paramparça oldu.

Sami lost his confidence.

Sami güvenini kaybetti.

Sami destroyed Layla's confidence.

Sami, Leyla'nın güvenini yok etti.

Or lack of self-confidence

veya da özgüven eksikliği

Tom lacks confidence in himself.

Tom kendi içinde güvenden yoksundur.

Tom has no self-confidence.

Tom'un özgüveni yok.

Tom lost confidence in himself.

Tom kendine olan güvenini kaybetti.

I have confidence in you.

Sana güveniyorum.

I have confidence in Tom.

Tom'a güvenim var.

I'm full of confidence today.

Bugün güven doluyum.

She has confidence in Tom.

Onun Tom'a güveni vardır.

We don't lack self-confidence.

Öz güven eksikliğimiz yok.

You lacked confidence in yourself.

Kendine güven eksikliğin var.

I have confidence in them.

Onlara güvenim var.

Thank you for your confidence.

Güveniniz için teşekkür ederim.

You have to have confidence.

Güvenin olmak zorunda.

I had confidence in him.

Ona güvenim vardı.

I've lost confidence in Tom.

Tom'a olan güvenimi kaybettim.

Our confidence is extremely high.

Bizim güvenimiz son derece yüksek.

Tom has never lacked confidence.

Tom hiç güven eksikliği yaşamıyor.

Tom hasn't lost his confidence.

Tom güvenini kaybetmedi.

Too much confidence attracts danger.

Çok fazla güven tehlikeyi cezbeder.

He lacks confidence in himself.

Kendine güveni yok.

I have confidence in him.

Ona güveniyorum.

Then you will experience growing confidence

kendine güvenini ve duygusal gücünü artırmayı

How do you build self-confidence?

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

Have confidence. You can do it.

Güvenin var. Onu yapabilirsin.

Remember you still have my confidence.

Unutma hâlâ benim güvenime sahipsin.

John has confidence in his ability.

John'ın yeteneğine güveni var.

He has confidence in his ability.

Becerisine güveniyor.

He has little confidence in himself.

Kendine az güveni var.

I appreciate your confidence in me.

Bana olan güvenini takdir ediyorum.

Tom has gotten his confidence back.

Tom güvenini geri kazandı.

I want to have more confidence.

Daha fazla güvene sahip olmak istiyorum.

Tom has a lot of confidence.

Tom'un çok güveni var.

Tom is full of confidence again.

Tom yine güven dolu.

I have total confidence in you.

Sana tam güvenim var.

I have complete confidence in Tom.

Tom'a tam bir güvenim var.

I have complete confidence in you.

Sana güvenim tam.

I thank you for your confidence.

Güvenin için sana teşekkür ederim.

He betrayed my confidence in him.

Ona olan güvenime ihanet etti.

I have confidence in Tom's abilities.

Tom'un yeteneklerine güvenim var.

I lost all my self-confidence.

Tüm özgüvenimi kaybettim.

I have confidence in my abilities.

- Ben yeteneklerime güveniyorum.
- Benim yeteneklerime güvenim var.

Ken took the examination with confidence.

Ken sınava güvenle girdi.

She took me into her confidence.

O beni sırdaşı yaptı.

He has great confidence in himself.

Onun kendisine büyük güveni var.

He has a lot of confidence.

Onun oldukça fazla kendine güveni var.

I do have confidence in Tom.

Tom'a güveniyorum.

We have complete confidence in Tom.

- Tom'a tam güvenimiz var.
- Tom'a tamamen güveniyoruz.

We've got a lot of confidence.

Bizim çok güvenimiz var.

We have total confidence in Tom.

Tom'a güvenimiz tam.

I've got my confidence back now.

Şimdi tekrar kendime güveniyorum.

I have to have more confidence.

Daha fazla güvene sahip olmak zorundayım.

He has something I don't: confidence.

O benim sahip olmadığım bir şeye sahip: güven.

I have great confidence in Tom.

Tom'a büyük güvenim var.

Too much confidence leads to treachery.

Çok fazla güven, ihanete yol açar.

I have confidence in my teammates.

- Takım arkadaşlarıma güveniyorum.
- Takım arkadaşlarıma güvenim tam.

- Where does all that confidence come from?
- Where did all that self-confidence come from?

Tüm bu özgüven nereden geldi?

- Tom said he has confidence in Mary.
- Tom said that he has confidence in Mary.

Tom Mary'ye güven duyduğunu söyledi.

- Tom said he had confidence in Mary.
- Tom said that he had confidence in Mary.

Tom Mary'ye güvendiğini söyledi.

- Where does all your confidence come from?
- Where do you get all that self-confidence?

- Sendeki bu eminlik nereden geliyor?
- Kendinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?

I use the definition of self-confidence

Ben öz güvenin tanımını

And have the confidence to say so.

ve bunu söyleme cesaretiniz olur.

Taro enjoys the confidence of the president.

Taro, başkanın güveninden hoşlanıyor.