Examples of using "Chickens" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un tavukları var.
Tavukları yemle.
Artık tavuklar yok.
Tavukları tohumla besle.
Tom tavukları besledi.
Tavukları kovmayı durdur.
Tom tavukları besler.
- Gidip tavuklara yem ver.
- Git de tavuklara yemini ver.
O, tavukları darıyla besledi.
Muhtemelen etrafta tavuklar var.
Bazı insanlar tavukları sevmiyor.
Tavuklar yiyecek arıyordu.
Rakunlar tavuklarımı incitecek mi?
Ben zaten tavukları besledim.
bizde tavuk besliyoruz inek besliyoruz
Tilkiler tavukları yerler.
Tavuklar kümes içindedirler.
Tom hâlâ tavukları beslemedi.
Kaç tane piliç saydın?
Tavukları beslemek zorundayım.
- Dereyi görmeden paçaları sıvama.
- Gurkun cücüğü güzün sayılır.
- Tavuğun cücüğünü güzün sayarlar.
Evimde üç tavuk var.
- İnekler bize süt verir ve tavuklar, yumurta.
- İnekler bize süt, tavuklar da yumurta verir.
- İnekler bize süt verir, tavuklar da yumurta.
Tavuklar tünemek için eve geldi.
Tavuklar bir tilki tarafından öldürüldüler.
Gidip tavukları yemlemem gerekiyor.
Tom tavuk yetiştirme hakkında hiçbir şey bilmiyor.
aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.
Kümes alev aldı ama tavuklar kaçtı.
Tom ve Mary'nin arka bahçelerinde tavukları var.
Tavuklara yem veren Tom.
İki köpeğimiz, üç kedimiz ve altı tavuğumuz var.
Dereyi görmeden paçaları sıvama.
Benim iki köpek, üç kedi ve altı tavuğum var.
İnekler bize süt verir ve tavuklar bize yumurta verir.
Amcam tavuklara bakmamı istedi.
"Bize inekler süt, tavuklar da yumurta verir." "Aslında ne inekler, ne de tavuklar bize hiçbir şey vermez. Bunları onların rızası dışında alıyoruz."
Biz bir günde binden fazla tavuk pişirmeyi başardık.
Ön bahçede iki tane ve arka bahçede iki tane tavuk vardır.
Kar taneleri büyük beyaz tavuklar gibi görününceye kadar gittikçe büyüdü.
Çiftçi kızgın bir sesle "Ah, seni küçük hırsız!" dedi. "Öyleyse tavuklarımı çalan kişi sensin!"