Examples of using "Brushing" in a sentence and their turkish translations:
O saçını fırçalıyor.
Tom dişini fırçalıyor.
Saçımı fırçalıyorum.
Dişlerimi fırçalıyorum.
Tom saçını fırçalıyor.
Dişlerimi fırçalıyorum.
O, atını fırçalamayı sever.
O kendi saçını fırçalıyor.
Mary atını fırçalıyor.
- Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Dişini doğru dürüst fırçalıyor musun?
Neden dişlerini fırçalıyorsun?
Neden saçını fırçalıyorsun?
Oğlum dişlerini fırçalıyor.
Tom banyoda dişlerini fırçalıyor.
Tom dişlerini fırçalamadan yattı.
Dün dişlerimi fırçalamadan yatmaya gittim.
Bir aynanın önünde saçını fırçalıyordu.
Mary saçını fırçalıyor.
Dün gece dişlerimi fırçalamadan yattım.
- Tom her sabah dişlerini fırçalamadan ağzını yağ ile çalkalar.
- Tom her sabah dişlerini fırçalamadan önce yağ çekme yapıyor.
Mary aynanın önünde oturuyordu, saçını tarıyordu.
Mary saçlarını tararken aynaya baktı.
Bir dizi diş fırçalama görseli paylaşmak istiyorum,
Mary'yi, aynanın önünde oturup saçlarını fırçalarken gördüm.
Her yemekten sonra dişlerini fırçalama alışkanlığı edinmelisin.