Translation of "Alien" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Alien" in a sentence and their turkish translations:

Listen, alien.

Dinle, yabancı.

- Compassion is alien to him.
- Compassion is alien to her.

Merhamet ona yabancıdır.

Are you an alien?

Uzaylı mısın?

What does "resident alien" mean?

"Resident alien" ne demek?

Compassion is alien to them.

Merhamet onlara yabancıdır.

Are you really an alien?

- Sen gerçekten bir yabancı mısın?
- Sen gerçekten bir uzaylı mısın?

Tom is an illegal alien.

Tom kaçak bir yabancı.

I swear, I saw an alien!

Yemin ederim, bir uzaylı gördüm!

The alien uses levitation and telekinesis.

Uzaylı, levitasyon ve telekinezi kullanır.

I don't believe in alien life.

Ben uzaylı yaşama inanmam.

Imagine you land on an alien planet,

başka bir gezegene gittiğinizi hayal edin

Such actions are alien to our beliefs.

- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza yabancıdır.
- Bu tür eylemler bizim inançlarımıza aykırıdır.

The alien is incorporeal, like a ghost.

Uzaylı, bir hayalet gibi bedensizdir.

Their ideas seem totally alien to us.

- Onların fikirleri bizim için tamamen yabancı görünüyor.
- Onların düşünceleri bize tamamen yabancı görünüyor.

These ones are like ninja-looking alien crabs.

Bunlar ninja gibi görünen uzaylı yengeçler.

Do you think Tom could be an alien?

Tom'un bir uzaylı olabileceğini düşünüyor musun?

The Earth is under attack by alien invaders.

Dünya yabancı işgalciler tarafından saldırı altında.

This alien idea seems a little strange to us

bu uzaylı fikri biraz garip geliyor bizlere

An Englishman is an alien in the United States.

Bir İngiliz, Amerika Birleşik Devletleri'nde bir yabancıdır.

Those ideas are alien to our way of thinking.

Bu fikirler düşünme tarzımıza yabancı.

"I saw an alien!" shrieked Tom. "Really?" quipped Mary.

Tom "Bir uzaylı gördüm!" diye çığlık attı. Mary "Gerçekten mi?" diye espri yaptı.

The purple alien had 4 arms and 4 legs.

Mor uzaylının 4 kolu ve 4 bacağı vardı.

Some say we already share our planet with alien intelligences.

Kimilerine göre gezegenimizi dünya dışı zekâyla paylaşıyoruz bile.

That distant alien and ours are not the same now.

O uzaktaki uzaylıyla bizim şimdimiz aynı değildir.

I heard they found an alien artifact on the moon.

Onların ayda uzaylılara ait bir nesne bulduklarını duydum.

The green alien is humanoid and stands at 3.7 metres.

Yeşil uzaylı, insansıdır ve 3.7 metre boyundadır.

The alien is postbiological and is really an advanced machine.

Uzaylı, postbiyolojik ve gerçekten gelişmiş bir makinedir.

This is not an alien, it's just a strange animal.

Bu bir uzaylı değil, sadece garip bir hayvan,

Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.

Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi.

Which is something that most Europeans and Americans would find alien.

kontrolün çoğunun devlette olduğu bir ülke.

Let's give an example like this. Get an alien in space.

Şimdi şöyle bir örnek daha verelim. Uzayda bir uzaylı olsun .

This is the angle difference we experienced with the alien in space

İşte bu az önce de bahsetmiştik uzaydaki uzaylıyla yaşadığımız açı farklılığı

A lot of people say that an octopus is like an alien.

Birçok insan ahtapotları uzaylı gibi görür.

I am human, and I think nothing human is alien to me.

Ben insanım ve sanırım hiçbir insan bana yabancı değildir.

It's an anime about a normal Japanese schoolboy who married his alien teacher. Things like this happen in Japan.

Uzaylı öğretmeniyle evlenen sıradan bir Japon okul çocuğu hakkındaki bir anime. Japonya'da böyle şeyler olur.

- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal alien.
- Oliver found out that his new girlfriend is an illegal immigrant.

Oliver, yeni kız arkadaşının yasadışı bir göçmen olduğunu öğrendi.