Examples of using "Acquaintance" in a sentence and their turkish translations:
Kimyaya biraz aşinayım.
Onunla bir tanışıklığım var.
Onunla tanışmak istiyorum.
Seninle tanıştığım için onur duyuyorum.
Tom benim bir tanıdığımdır.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Bay Smith onun bir tanıdığı.
- Onu çok az tanıyorum.
- Onunla ilgili çok az bilgim var.
Onunla tanışık oldum.
Bay Smith onun bir tanıdığıdır.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.
Tom sadece bir tanıdıktan daha fazlasıdır.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Bu beyefendi benim bir tanıdığım.
O benim eski bir tanıdığım.
Sizinle tanışmak bir onurdur.
Onunla tanıştığım için şanslıydım.
Bay Smith, onun bir tanıdığıdır.
Tom'un Mary ile bir merhabası var.
Tom benim eski bir tanıdık.
Eski bir tanıdık bana mektup gönderdi.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
İnsanoğlunun ilerlemesi istatistikleriyle olan aşinalığım
- Bay Smith'i az tanırım.
- Bay Smith ile sadece merhabam var.
O, bir arkadaş değil ama bir tanıdıktır.
Bay Smith'le bir merhabam var.
Tom, ailenin eski bir tanıdığıdır.
Tom bir arkadaş değil. O sadece bir tanıdık.
O bir arkadaştan daha çok bir tanıdık.
O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık.
İyi eski bir tanıdığa bir mektup gönderdim.
O ne kardeşim ne de arkadaşım.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Arkadaşlığın derinliği tanışıklığın uzunluğuna bağlı değildir.
O benim karımın tanıdığı.
Onunla tanışmak istiyorum.
Seninle tanıştığım için memnunum.
Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Kalabalığın ortasında eski bir tanıdık gördüm.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.