Translation of "Waarschuwen" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Waarschuwen" in a sentence and their turkish translations:

Ze waarschuwen elkaar.

Erken uyarı borusu ötüyor.

Ik moet hem waarschuwen.

Onu uyarmalıyım.

Ik moet hen waarschuwen.

Onları uyarmalıyım.

We moeten ze waarschuwen.

Onları uyarmalıyız.

Ik moet Tom waarschuwen.

Tom'u uyarmak zorundayım.

Ik zal hem waarschuwen.

Onu uyaracağım.

We probeerden ze te waarschuwen.

- Onları uyarmayı denedik.
- Onları uyarmaya çalıştık.

Ik had hen moeten waarschuwen.

Onları uyarmalıydım.

Tom had Mary moeten waarschuwen.

Tom'un Mary'yi uyarması gerekiyordu.

Genoeg om een zeehond te waarschuwen.

Tetikteki foku uyarmaya yetiyor bu.

We hebben twee keuzes om die helikopter te waarschuwen.

Helikoptere işaret vermek için iki seçeneğimiz var.

Ik ben gekomen om je te waarschuwen voor Tom.

Seni Tom hakkında uyarmak için buraya geldim.