Examples of using "Verre" in a sentence and their turkish translations:
Yarın uzak bir kuzen geliyor.
Ben mutlu olmaktan uzağım.
Tom mükemmel olmaktan uzaktır.
O mükemmel olmaktan uzaktır.
Onun tartışması çok mantıklı değil.
Karıncalar ve zürafalar uzak kuzenlerdir.
Tom, Mary'ye hiç inanmıyor.
Bu program hâlâ mükemmel olmaktan uzak.
sonra, çoğunlukla uzaktaki İzlanda'da yazılmışlar .
Ben hiç etkilenmedim.
Uzakdoğu'da bir operasyon düzenlenecek.
...gece yaşayan en yakın kuzenlerimizin dünyasına bir göz atabilir.
Tom hiç mutlu değil.
Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.
Bir arkadaşım Emily Dickinson ile uzaktan akraba.
Yeni Ay'ın karanlığı hâkimken... ...geceleyin gökyüzünü uzak galaksiler aydınlatır.
Fakat burada, uzak akrabalarla birbirine tamamen yabancı olanlar yıldızların altında su içip yıkanıyor.
Habarovsk, Rus Uzak Doğusu'nun en büyük şehirleri arasındadır.
While in the Far East, former German possessions in China are handed to Japan, to China's outrage.