Translation of "Uien" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Uien" in a sentence and their turkish translations:

- Tom heeft een hekel aan uien.
- Tom haat uien.

Tom soğandan nefret ediyor.

Tom haat rauwe uien.

Tom çiğ soğanlardan nefret eder.

Behalve uien kan ik alles eten.

- Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.
- Soğan hariç her şeyi yiyebilirim.

- Komkommers, spinazie, broccoli en uien worden beschouwd als zetmeelarme groenten.
- Komkommers, spinazie, broccoli en uien worden beschouwd als zetmeelarme groentes.
- Komkommers, spinazie, broccoli en uien worden beschouwd als zetmeelarme groente.

Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.

Ik kreeg tranen in mijn ogen toen ik de uien fijnsneed.

- Soğanları doğradığım zaman gözlerimden yaş geliyordu.
- Soğanları doğrarken gözüm yaşardı.

Maria heeft zich gesneden terwijl ze uien aan het fijnhakken was.

Mary soğan doğrarken kendini kesti.

- Ik kan alles eten behalve ajuin.
- Behalve uien kan ik alles eten.

Soğandan başka her şeyi yiyebilirim.

Ze hadden een bonensalade gemaakt met veel uien en veel Spaanse peper.

Bol soğanlı ve pul biberli bir piyaz yapmışlardı.

Het was allemaal onderdeel van mijn soep maar de uien deden nog steeds pijn.

Hepsi çorbamın bir parçasıydı ama soğanlar hala yakıyordu.

Een auto, zeg je! Hij kan het zich niet eens veroorloven een zak uien te kopen.

Bir araba, diyorsun! Onun parası bir torba soğan satın almaya bile yetmez.