Examples of using "Ontmoette" in a sentence and their turkish translations:
- Amerikalı bir kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla tanıştım.
- Bir Amerikalı kızla karşılaştım.
Sami internette Müslüman bir kadınla tanıştı.
- Dan kilisede Linda'ya rastladı.
- Dan kilisede Linda'yla karşılaştı.
O onunla plajda tanıştı.
Sami okulda Müslüman bir çocukla tanıştı.
Sami Mısırlı bir imamla tanıştı.
Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.
Evime giderken ona rastladım.
Tom, Mary ile karşılaştı.
Rüyada bir kurtla karşılaştım.
Bir UFO konferansında Tom'la karşılaştım.
Bu robotlardan biriyle ilk tanışmam
Kraliçe ile karşılaştığımı hatırlıyorum.
Dün gece kütüphanede arkadaşıma rastladım.
Dağda bazı yürüyüşçülerle karşılaştım.
ve Albuera'da yolda Beresford'un daha büyük ordusuyla karşılaştı.
Bu dün orada tanıştığım çocuk.
Onunla dün tanıştım.
Tam okuldan çıkarken ona rastladım.
Onunla önceki gün buluştum.
Muhtemelen dünyadaki en iyi izcilerden olan bu adamlarla tanıştım.
Tamamen şans eseri, havaalanında benim eski arkadaşımla karşılaştım.
Dün gece restoranda kazara benim öğretmenimle karşılaştım.
Yolda yürürken eski bir arkadaşa rastladım.
Tom, onunla tanışır tanışmaz Mary'den hoşlandı.
Tom lisedeyken Mary ile tanıştı.
Karısıyla istasyonda tanıştım. Çok çekici.
Avustralya'da Tom'la karşılaştım.
Mattias'la İspanya'da tanıştım.
Tom, Boston'da Mary'yle karşılaştı.
Sami Müslüman bir kızla tanıştı, sonra ona âşık oldu ve evlendi.
O, onunla 3 yıl önce tanıştı.
İlk tanıştığımızda Tom'un bir sabıkalı olduğunu bilmiyordum.
İlk olarak ona üç yıl önce rastladım.
Onu tanıyıncaya kadar çok zengindim.
İstasyonda karşılaştığın adam benim babam.