Examples of using "Geel" in a sentence and their turkish translations:
Sen korkaksın.
Onun rengi sarı.
Çiçekler sarıdır.
- Onlar sarı.
- Onlar korkak.
Çiçekler sarı.
Muzlar sarıdır.
Yumurta sarısı sarıdır.
Sarı ve yeşilin tonları
Bir muz sarıdır.
Tüm toplar sarı.
Araba sarıdır.
Çiçek sarıdır.
Limon sarıdır.
Dişleri sarı.
Meyve sarıdır.
Bu elma sarı mı?
Ben sarı renkten hoşlanırım.
Toplardan bazıları sarı.
Kitap sarı.
Güneş sarıdır.
Hangi meyve sarıdır?
Çim sarıdır.
Yapraklar sararıyor.
Yapraklar sarıdır.
Bu muz sarıdır.
Çiçekler sarıdır.
Kum sarıdır, ve güneş de sarıdır. Kum ve güneş sarıdır.
Birkaç top, sarı renktedir.
Çim fazla sarıdır.
O bana sarı görünüyordu.
Elmalar genellikle yeşil, sarı veya kırmızıdır.
Oğlumun lastik ördeği sarı renklidir.
- Onun eteği puantiyeli sarıdır.
- Onun eteği benekli sarıdır.
Hiçbir şey yeşilin kendisinden daha yeşil değildir.
Elma kırmızı ve sarıdır.
Dün sarı bir gömlek giyiyordum.
- Bahçedeki tüm çiçekler sarı.
- Bahçedeki bütün çiçekler sarı.
Ağacın tüm yaprakları sarardı.
Büronun kapısı sarı renklidir.
Bu ağaçların tohumları sarıdır.
O ağacın tohumları sarı renklidir.
Bu sarı değil, yeşil.
- Amerika Birleşik Devletlerinde okul otobüsleri sarıdır.
- Amerika Birleşik Devletleri'nde okul otobüsleri sarıdır.
- ABD'de okul otobüsleri sarı renktedir.
Sonbaharda yapraklar sararır.
Yapraklar kızarmaya ve sararmaya başladı.
Batan güneş sarı değildir ama turuncudur.
"Yüksek voltaj" diyen tüm işaretler çoğu kez sarıdır.
Ağacın üzerindeki tüm yapraklar sarardı.
Çok fazla sigara içmekten, dişleri sararmış.
Kırmızı, yeşil ve sarı olabiliyorlar.
Kıyafeti gri, kravatı sarıydı.
Bu çiçek sarı ve diğerleri mavi.
Bizim yeşil, mavi ve sarı renkli çizmelerimiz var.
Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.
Akşamleyin güneş sarı değildir. Turuncudur.
Bir gökkuşağı kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordan oluşur.
Hayır, çiçekler yeşil değil, kırmızı, beyaz, sarı veya mavi renktedir.
Gökkuşağının görünür renkleri kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, çivit ve mordur.