Examples of using "Dronken" in a sentence and their turkish translations:
Sen sarhoşsun.
Sarhoş kal!
Onlar içiyorlardı.
- O sarhoş.
- O sarhoştur.
Tom alkollü.
Biz çok içtik.
Sen sarhoşsun.
Tom sarhoştu.
Bira içtik.
Onlar kahve içtiler.
Onlar meyveli içecek içtiler.
Tom sarhoş mu?
Sarhoştum.
Sen sarhoşsun!
Ben sarhoşum.
Tom sarhoştu ve kızgındı.
Biz oldukça sarhoşuz.
- Çok içki içtik.
- Çok alkol aldık.
Adamım, sen sarhoşsun.
Sarhoş olalım.
Polis sarhoştu.
Çok sarhoştum.
Biz biraz içki içtik.
Biraz şarap içtik.
Tom sarhoş değildi.
Tom çok sarhoş oldu.
O, çok sarhoş oldu.
Biz çok kahve içtik.
Tom hep sarhoştur.
Sarhoş insanlar çok eğlencelidir.
O, biraz sarhoştur.
O biraz sarhoş.
Biraz sarhoşum.
Tom, dün gece eve sarhoş geldi.
Biraz sarhoş oluyorum.
Sarhoş falan mısın?
Tom ve Mary sarhoşlar.
Şimdiden sarhoş musun?
O sarhoş ve konuşkan oldu.
Tom çok sarhoş değildi.
O sarhoş ve kızgındı.
Araba süremeyecek kadar çok sarhoşsun.
O aşağı yukarı sarhoştu.
- Sarhoş araba sürmek ciddi bir sorundur.
- Sarhoş araba sürme ciddi bir sorundur.
Yakında hepimiz sarhoş olacağız.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yapar.
- Sarhoş insanlar sık sık aptalca şeyler yaparlar.
Sarhoş olduğumu düşünüyorum.
Havyar yiyip şampanya içtiler.
Facebook ya da Twitter üzerinde sarhoş fotoğrafları gönderme.
Tom bunu sarhoşken yaptı.
Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.
Sanırım biraz sarhoşum.
Tom onu muhtemelen sarhoşken yaptı.
Arka kapıyı kapatmayı düşünemeyecek kadar sarhoştu.
O arabayı eve süremeyecek kadar çok sarhoştu.
Sarhoşum ama hâlâ Almanca konuşabiliyorum.
Sarhoş olabilirim ama deli değilim.
Hakikat şaraptadır.
Sarhoş olmak istiyor musun?
Şu an gerçekten çok sarhoşum, iki klavye görüyorum.
Tom sarhoş olduğunu ebeveynlerinin bilmesini istemiyor.
Kendi güvenliğin için, sarhoş bir sürücüsü olan bir arabaya asla binme.
Geçen Noel şampanya içtik.