Examples of using "Bruin" in a sentence and their turkish translations:
- Kedi kahverengi.
- Kedi kahverengidir.
Gömleğim kahverengi değil.
Onun ayakkabıları kahverengidir.
Bu kahve kahverengi.
Kedi kahverengi.
Ayakkabılarım kahverengi.
Kemer kahverengidir.
- Kedi kahverengi.
- Kedi kahverengidir.
Tom'un kahverengi saçı var.
Bu kedi, kahverengi renklidir.
Bu muz kahverengidir.
Eski sandalyeler kahverengim mi?
Bahçe çıplak ve kahverengi.
Kahverengi, onun doğal saç rengi değil.
Muz kahverengi ve lapa gibiydi.
Derinlere doğru kahverengi ve mor tonları
Tom'un kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.
Saçlarım ağarmadan önce kahverengiydı.
- Sonbaharda yapraklar kahverengiye döner.
- Sonbaharda yapraklar kahverengileşir.