Translation of "Aten" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Aten" in a sentence and their turkish translations:

Jullie aten.

- Sen yedin.
- Siz yediniz.

Ze aten.

Onlar yemek yedi.

We aten aardappelsoep.

Patates çorbası içtik.

Zij aten vis.

Onlar balık yediler.

We aten wat schildpadsoep.

Biz biraz kaplumbağa çorbası yedik.

Wij aten de pizza.

Pizzayı yedik.

We aten vegetarische lasagne.

Biz vejetaryen lazanya yedik.

We aten een paar appels.

Birkaç elma yedik.

We aten sandwichen als ontbijt.

Biz sabah kahvaltısı için sandviçler yedik.

- Ze aten.
- Ze hebben gegeten.

Onlar yemek yedi.

Ze aten in een restaurant.

Onlar bir restoranda yedi.

- We hebben gegeten.
- We aten.

Biz yemek yedik.

Jean en Janine aten tomaten.

Jean ve Janine domates yediler.

Ze aten kaviaar en dronken champagne.

Havyar yiyip şampanya içtiler.

- Wij aten samen.
- We hebben samen gegeten.

Birlikte yedik.

- We aten eieren.
- We hebben eieren gegeten.

Biz yumurta yedik.

- Zij aten samen.
- Zij hebben samen gegeten.

Onlar birlikte yemek yediler.

Als as meel en turf spek was, aten we alle dagen spekpannenkoeken.

Eğer eğerler ve fakatlar şekerleme ve çerez olsalar, hepimiz neşeli bir Noel yaparız.

Ik zette wat koekjes op tafel en de kinderen aten ze meteen op.

- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onların hepsini silip süpürdüler.
- Masaya bir miktar kurabiye koydum ve çocuklar onları hemen yediler.

Er wordt gezegd dat de zilversmeden uit die buurt zilver aten omwille van de extreme armoede.

O kasabanın gümüşçülerinin aşırı yoksulluk nedeniyle gümüş yedikleri söylenilmektedir.