Translation of "بيته" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "بيته" in a sentence and their turkish translations:

أين بيته؟

Onun evi nerede?

- بنى سِياجاً حول بيته.
- بنى سِياجاً خشبياً حول بيته.

O, evinin etrafında bir çit inşa etti.

بيته قريب من النّهر.

Onun evi nehre yakındır.

أي هذه البيوت بيته؟

Hangi ev onun?

وجدته نائما في بيته.

Onu evinde uyurken buldum.

- أين بيتها؟
- أين بيته؟

Nerede yaşıyor?

هو يرجع إلى بيته.

O, evine dönüyor.

- هذا بيته.
- هذا منزله.

Bu onun evi.

- بيته صغير، زدْ على أنّه قديم أيضاً
- بيته صغيرٌ، وكذلك قديمٌ

Onun evi çok küçük ve üstelik çok eski.

علاوة على ذلك ، في مرآب بيته

Üstelik evinin garajında

بيته أكبر من بيتي بثلاث مرات.

Onun evi benimkinden üç kat büyük.

لا بد أنه مشتاق إلى بيته.

O, yurdunu özlemiş olmalı.

وصل إلى بيته قبل الخامسة بدقائق.

Saat beşten hemen önce eve vardı.

لوهلة، تفكر بالاتصال على الطبيب في بيته

Bir an, doktoru evden arayıp

أسمعت أنه قد عاد أخيرا إلى بيته؟

Sen onun nihayet eve geri döndüğünü zaten duydun mu?

كنت بالرابعة عشر من عمري في بيته نتناقش

14 yaşlarımdayken Okuloma'nın evinde tartışıyorduk.

- ذاك البيت له.
- هذا بيته.
- ذلك البيت ملكه.

O ev ona aittir.

في البداية واجه صعوبة في التأقلم مع بيته الجديد.

O, başlangıçta yeni evine alışmakta sorun yaşadı.

في البداية وجد صعوبة في الإعتياد على العيش في بيته الجديد.

İlk başta onun, yeni evinde yaşamaya alışma sorunu vardı.