Examples of using "مهما" in a sentence and their turkish translations:
Aile yadigarınız ne olursa olsun,
şüphelendirici bir durum neyse
Ne olursa olsun, şaşırmayacağım.
"Ne olursa olsun kendinizi sevin!"
hayat böyle neyse diyelim geçelim
düşüncesi her neyse ona göre bir cevapla gelmeyi
Her nasıl gerçekleştiyse, pusu tam bir başarı sunuyor.
hangi ölçü birimini tercih ediyorsanız.
üçüncüsü ne olursa olsun bu mesleklerin peşinde koşmak.
Leyla, oğlunu her ne pahasına olursa olsun koruyacaktır.
Yani bir insan olarak ne kadar çok çalışsak da, uğraşsak da,
ne kadar sürerse, her seferinde bir kefalet
Yabancılardan yemek dilenmek nafile. İstediği kadar denesin.
Ne iş olsa yaparım abi
ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.
ama ne olursa olsun en azından yalnız olmayacaksınız.
bu kuşağın ve diğer kuşakların ömründe kaç yıl daha kalmış olursa olsun.
Ayasofya ne olursa olsun. Ama önce biz bir sakin olalım
Zaten çok mühim birisi değil canım
- Ne kadar uğraşsam da adresini hatırlayamıyorum.
- Ne kadar hatırlamaya çalışsam da adresi aklıma gelmiyor.
onun için orda olduğunu fark ettiğinde güçlü bir ders çıkarılmış oldu.
Napolyon, Rus İmparatorun barış için masaya oturacağından emindi
ve bu, Batı çokuluslu güçlerinin oluşumunu zorlamada çok önemli bir konuydu.
Ne söylersen söyle, onu ağlatırsın.
Sorun önemli de olsa önemsiz de olsa onu çözmelisin.
Tom ne kadar meşgul olursa olsun, en az haftada bir kez annesine e-posta yazmayı asla unutmaz.
Bana bir kilo daha kıyma ver. Fazla gelmez. İki de chacarerito. Bu köpeği beslemek, domuz beslemekten pahalı.