Examples of using "ترفع" in a sentence and their turkish translations:
çünkü koca sesiyle ortama hükmederdi.
Döllenmiş yumurtalarını sığ sulara getiriyorlar ki...
. Ülkeler ekonomilerini yok edip altyapılarını yok ederken
Turizm sezonunda birçok otel, fiyatları yükseltir.
Bir karınca kendi ağırlığının 50 kat fazlasını kaldırabilir.
Kalkanıyla yaklaştı ve saldırırsa diye kalkanını havada tuttu.
Eğer köpeğini uygun şekilde beslersen, onun ömrünü uzatabilirsin.