Translation of "‫انتهت" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "‫انتهت" in a sentence and their turkish translations:

‫انتهت.‬

Sona erdi.

‫انتهت المهمة.‬

Görev sona erdi.

انتهت الحفلة.

Parti bitti.

وعندما انتهت الحرب،

savaş geride kaldığında ise

‫هذه المهمة... انتهت.‬

Bu görev sona erdi.

‫هذه المهمة...‬ ‫انتهت.‬

Görev... Sona erdi.

فهل انتهت المشاكل؟

Peki dertler bitti mi?

انتهت المباراة بالتعادل.

Maç berabere bitti.

لقد انتهت حياتي.

Hayatım bitti.

انتهت الحرب عام ١٩٥٤م.

1954 yılında savaş sona erdi.

انتهت المباراة الساعة التاسعة.

Oyun saat dokuzda sona erdi.

انتهت نوبة العمل في الخامسة.

Vardiyam saat beşte bitiyor.

أخبر توم ماري بأن علاقتهما انتهت.

Tom Mary'ye ilşkilerinin bittiğini söyledi.

انتهت بسبب الخضوع المفرط لأدوات مالية مسمومة

30 yıllık sabit oranlı bir ev kredisi olan

‫يجب أن ننظفه بشكل جيد.‬ ‫انتهت المهمة.‬

Bunu düzgünce temizletmeliyiz. Görev sona erdi.

انتهت الحرب، انتهى الكر والفر من جبهة لجبهة.

Savaşlar bitmiş, cepheden cepheye koşturmalar bitmiş.

- انتهت من قراءة الرسالة.
- لقد أنهت قراءة الرسالة.

O, mektubu okumayı bitirdi.

انظروا انتهت الحرب حديثاً، عليه الاستراحة الآن، أليس كذلك؟

Bakın savaştan çıkmış, bir soluklanması gerekiyor, değil mi?

‫ولكن الأمر الجيد،‬ ‫أن هذه المهمة انتهت، عثرنا على الحطام.‬

Ama iyi haber şu ki enkazı bulduk ve görev tamamlandı.

على الجبهة الشرقية، قد انتهت الروس تراجع طويل واستقرت الخط،

Doğu Cephesinde, Ruslar sona erdi. uzun bir geri çekilme ve çizgi stabilize,

انتهت معركتهم الأولى معًا ، ضد جيش الجنرال بليك الإسباني ، بهزيمة مذلة

General Blake'in İspanyol ordusuna karşı ilk savaşları , Alcañiz'de

‫ولكن هذه الرحلة بالنسبة لنا... انتهت.‬ ‫إن كنت معرّضا للإصابة بالحساسية المفرطة،‬

Bu durumda bu yolculuk... Sona erdi. Anaflaktik şoka girme ihtimaliniz varsa