Examples of using "يشهد" in a sentence and their turkish translations:
Trump'ın özür dilediğine şahit olan hiç kimse yok
Borsa çok hareketlidir.
öylesine hızla değişen bir dünyada yaşıyoruz ki.
başlıklı bir bölümün olacağına dair ciddi şüphelerim var.