Translation of "واصل" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "واصل" in a sentence and their turkish translations:

- واصل سامي الصّراخ.
- واصل سامي الصّياح.

Sami bağırmaya devam etti.

واصل المشي لفترة.

Bir süre yürümeye devam etti.

واصل سامي الصّلاة.

- Sami dua etmeye devam etti.
- Sami yakarmaya devam etti.

واصل سامي حياته.

- Sami hayatına devam etti.
- Sami yaşamına devam etti.

واصل المشي لبعض الوقت.

O, bir süre yürümeye devam etti.

واصل كين ترديد تلك الأغنية.

Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.

واصل سامي صداقته مع ليلى.

Sami, Leyla ile arkadaş olmaya devam etti.

واصل سامي إرسال الرّسائل لليلى.

Sami, Leyla'ya mektuplar göndermeye devam etti.

العثمانيين لقرون قادمة، بينما واصل المجريون والأفلاق النضال،

Macarlar ve Efrasitler,

واصل فاضل مواعدة ليلى أثناء دراسته في الجامعة.

Fadıl kolej boyunca Leyla'yla flört etmeye devam etti.

لكن كانوا يقتربون من هدفهم المقصود، واصل الرومان الهجوم.

Fakat hedeflerine yaklaştıkça Romalılar saldırı pozisyonuna geçtiler.

واصل العمل كمراسل في Star TV حتى عام 2005.

2005 yılında kadar Star TV de muhabirliğe devam etti

تم تجاهله. عندما اجتاحت الكارثة الجيش ، واصل برتيه أداء واجبه.

Göz ardı edildi. Orduyu felaket sararken, Berthier görevini yerine getirmeye devam etti.

كانت هذه ضربة للروح المعنوية، لكن مع ذلك، واصل الصليبيون القتال،

Fransız personelinin komutanı John Nevers yakalandı.

كان السلطان بيبرس حاكمًا قادرًا على قدم المساواة مع قطز، حيث واصل الحكم المملوكي القوي

Sultan Baybars Memlük geleneklerini sürdürdü ve en az Qutuz kadar yetenekliydi.