Examples of using "نتيجة" in a sentence and their turkish translations:
Bu muhteşem bir sonuç.
bu hareketler sonucunda ise
karşımıza korkunç bir sonuç ortaya çıkıyor
Mars'a kuyruklu yıldızın çarpması sonucu
mahkemesinin sonucu hiçbir zaman şüphe uyandırmadı.
plan yapma yeteneği kazanırsın.
iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya
dalma batma zonu sonucunda bir deprem meydana gelirse
bunun sonucunda bir kırılma meydana geldi diyelim
sonuç olarak yarasalar yaşam için çok önemli
mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.
zürafalar ise, sessizlik ağaçları
Sınav sonuçların mükemmel.
fakat herhangi bir çekicilik görmüyorum.
çıkardıkları bir sesin geri yansıması sonucu yön tayinlerini yaparlar
zevk almaya yetecek kadar uzun süre çalışmış olduğumdan.
Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.
Teleskoplarla diğer gezegenleri görebiliyoruz sonuç olarak
değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .
Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?
Oy yirmi sekiz lehte ve yirmi aleyhteydi.
iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu
yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı
büyük türleri ormanları etkileyecek iklim
Sonuç olarak da Çin'in WeChat ve Weibo gibi ürünleri,
kişinin çocukluğunda yaşadığı travmalar veya istismarlar sonucu problemler ortaya çıkar
milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise
Korona virüsü yüzünden üretilemeyen buğday sonucu un olmayacak
Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.