Translation of "نتيجة" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "نتيجة" in a sentence and their turkish translations:

هذه نتيجة مذهلة

Bu muhteşem bir sonuç.

نتيجة لهذه الحركات

bu hareketler sonucunda ise

لدينا نتيجة رهيبة

karşımıza korkunç bir sonuç ortaya çıkıyor

نتيجة لضرب المذنب المريخ

Mars'a kuyruklu yıldızın çarpması sonucu

نتيجة محاكمته موضع شك.

mahkemesinin sonucu hiçbir zaman şüphe uyandırmadı.

والتخطيط لكيفية إنشاء نتيجة مختلفة.

plan yapma yeteneği kazanırsın.

عالم يتغيّر نتيجة لتغيّر المناخ

iklim değişikliğiyle değişmiş bir dünya

إذا حدث زلزال نتيجة لمنطقة الغمر

dalma batma zonu sonucunda bir deprem meydana gelirse

دعنا نقول حدث كسر نتيجة لذلك

bunun sonucunda bir kırılma meydana geldi diyelim

نتيجة لذلك ، الخفافيش مهمة جدًا للحياة.

sonuç olarak yarasalar yaşam için çok önemli

بسبب ساحرة أو نتيجة لأكلهم فاكهة محرمة.

mesela cadı bir doktor veya tabu bir meyve yemenin sonucu olarak.

تواجه اليوم خطراً مضاعفاً بالانقراض نتيجة التغيرات

zürafalar ise, sessizlik ağaçları

- نتيجة اختبارك ممتازة.
- درجتك في الإمتحان ممتازة.

Sınav sonuçların mükemmel.

ولكن لا يبدو أنني حصلت على أي نتيجة.

fakat herhangi bir çekicilik görmüyorum.

يقومون بتحديد الاتجاه نتيجة انعكاس الصوت الذي يصدرونه.

çıkardıkları bir sesin geri yansıması sonucu yön tayinlerini yaparlar

هي فقط نتيجة دراستي لها لفترة كافية كي أقدرها.

zevk almaya yetecek kadar uzun süre çalışmış olduğumdan.

السؤال يعطي نتيجة حتى عندما لا تحصل على إجابة.

Bu soru işe yaramadığında bile işe yarıyor.

يمكننا أن نرى كواكب أخرى مع التلسكوبات نتيجة لذلك

Teleskoplarla diğer gezegenleri görebiliyoruz sonuç olarak

اشجار الصمت. حتى اسماك القرش باتت مهددةً بالانقراض نتيجة

değişiklikleri nedeniyle çifte yok olma tehdidiyle karşı karşıya .

هل تعتقد أن الاحترار العالمي هو نتيجة لعمل البشر؟

Küresel ısınmanın insan eylemlerinin sonucu olduğunu düşünüyor musunuz?

كانت نتيجة التصويت 28 صوتا بنعم و 20 بلا.

Oy yirmi sekiz lehte ve yirmi aleyhteydi.

نتيجة لوجود لوحين يدفعان بعضهما البعض أو يدفع أحدهما الآخر

iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu

نتيجة للاختبارات ، كان من المفهوم أنه كان عمره 12000 سنة.

yapılan testler sonucu ise 12.000 yıllık olduğu anlaşıldı

الانواع الكبرى منها لن تصمد عام الفين ومئة نتيجة التغيرات

büyük türleri ormanları etkileyecek iklim

نتيجة لذلك، فإن المنتجات الصينية العظيمة مثل "وي تشات" و"ويبو"

Sonuç olarak da Çin'in WeChat ve Weibo gibi ürünleri,

تنشأ المشاكل نتيجة الصدمات أو سوء المعاملة التي يعاني منها الطفل

kişinin çocukluğunda yaşadığı travmalar veya istismarlar sonucu problemler ortaya çıkar

نتيجة التحقيقات التي أجريت في الصخور التي يبلغ عمرها مليون عام

milyon yıllık kayaçlarda yapılan incelemeler sonucunda ise

لن يكون هناك دقيق نتيجة للقمح الذي لا يمكن إنتاجه بسبب فيروس الاكليل.

Korona virüsü yüzünden üretilemeyen buğday sonucu un olmayacak

لكل شخص الحق في مستوى من المعيشة كاف للمحافظة على الصحة والرفاهية له ولأسرته، ويتضمن ذلك التغذية والملبس والمسكن والعناية الطبية وكذلك الخدمات الاجتماعية اللازمة، وله الحق في تأمين معيشته في حالات البطالة والمرض والعجز والترمل والشيخوخة وغير ذلك من فقدان وسائل العيش نتيجة لظروف خارجة عن إرادته.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.