Examples of using "مواردها" in a sentence and their turkish translations:
O, buranın kaynakları ve insan gücü sayesinde Osmanlı İmparatorluğunun arazisini daha da büyütebileceğini biliyordu.
kaynaklarına güvenmekle kalmadı , aynı zamanda her şeyi değiştirdi. Şeyh Zayed