Examples of using "التوسع" in a sentence and their turkish translations:
kaçınılmaz olarak sınırlayacak olan Hıristiyan egemenliğini yeniden kurdu
ve ilk Osmanlı arazilerini Avrupa`ya taşımış Sultan I Murat da
O, buranın kaynakları ve insan gücü sayesinde Osmanlı İmparatorluğunun arazisini daha da büyütebileceğini biliyordu.