Examples of using "لديهما" in a sentence and their turkish translations:
Onların kısıtlı olanakları vardı.
Onların sadece bir çocuğu vardı.
Şu ikiz erkek kardeşler benzer yüzlere sahip.
Bu iki şehir aynı trafik kurallarına sahiptir.
Onların sadece bir çocuğu vardı.
Paraları yoktu. Bisiklet dükkanından gelen