Translation of "عن" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "عن" in a sentence and their turkish translations:

- توقف عن الصراخ!
- توقفي عن الصراخ!
- كف عن الصراخ!

Bağırmayı kes!

البعيد عن العين بعيد عن القلب.

Gözden uzak olan, gönülden uzak olur

- توقف عن ضربي.
- توقفي عن ضربي.

Bana vurmayı kes!

عن البنزين.

değil.

توقعاتنا عن قدرتنا عن الأشياء التي نريدها

İstediğimiz şeyleri elde edebilme yeteneğimize dair beklentilerimiz

عن الإفصاح عمّا في الخاطر، عن التدقيق.

ve çift denetimin gerekliliğini düşündüm.

وسأخبركم عن قصة عن كل شيء قلته.

Size, az önce söylediğim her şey hakkında bir hikâye anlatacağım.

- توقف عن ضرب أخوك.
- توقف عن ضرب أخيك.
- توقفي عن ضرب أخيكِ.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

- توقف عن مضايقة أُختك!
- توقف عن غيظ أختك!
- توقفي عن غيظ أُختِك!

Kız kardeşine takılmayı kes!

- توقف عن مضايقة أخيك!
- توقف عن غيظ أخيك!
- توقفي عن غيظ أخيكِ!

Erkek kardeşine sataşmaya son ver!

خامسا: دافع عن نفسك. (الجمهور): دافع عن نفسك.

-K.G: Beş, savun. -Seyirci: Savun.

- توقف عن ضرب أختك.
- توقفي عن ضرب أُختك.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

- أنتَ، انزل عن درّاجتي.
- أنتِ، انزلي عن درّاجتي.

Hey, bisikletimden in.

- السكوت علامة عن الرضا.
- السكوت يدل عن الرضا.

Sessizlik rıza verir.

يتخلون عن حياتهم،

kariyerlerinden, toptan hayatlarından

عن ذلك الوضع .

olduğunun işaretleridir.

ودفاعًا عن مجتمعهن،

ve sıklıkla toplumu korumak adına

عن ذلك الشعور،

O duygu,

وتخبرني عن المرة

Annesi ile babasının

التحدث عن الحيض،

tecavüz ve cinsel istismar hakkında

عن طريق الخطأ.

kuzenini kazara öldürdüğü ortaya çıktı.

نبحث عن المألوف.

Alıştığımız bir şeylerin peşine düşeriz.

‫أبحث عن طعام.‬

Yiyecek arıyorum.

لأتخلى عن الخوف.

ve korkuyu bırakmamı sağladı.

مخفيًا عن الأنظار.

gözlerden uzak olabilirdi.

إنه عن النظر

Bakmakla ilgili

للكلام عن التحضر

belirli görüşlerle konuşmak için

تحدث عن بعضهم.

Birkaçından bahsetsene.

‫عوضًا عن ذلك...‬

Onun yerine...

تتوقف عن التطور.

gelişmeyi bırakırsınız.

عن التصويت للرئيس،

nerdeyse çekimser kalacaktım,

نلتقي عن قريب

görüşmek üzere

ماذا عن الكرة

bilyeye ne dersiniz

الابتعاد عن ثقافتنا

Kendi kültürümüzden uzaklaşıp

ماذا عن الياقة

Ya yapışın yakasına

ماذا عن البقيه؟

e geriye kalanlar ne oluyor?

سيُفرج عن الرهائن.

Rehineler serbest bırakılacaktır.

توقف عن الكلام

Konuşmayı kesin.

تغاضى عن القصور.

Kusura bakma.

أغرب عن وجهي

Defol.

تحدّث عن مرضها.

O, kızın hastalığından bahsetti.

أبحث عن عمل.

Ben iş arıyorum.

كف عن التحديق.

Bakmayı kes.

كُفّ عن إزعاجي!

Beni rahatsız etmeyi bırak.

دافِعوا عن انفُسَكُم.

Kendinizi savunun.

دافِع عن نَفسَك.

Kendini savun.

ماذا عن الحديقة؟

Peki ya parklar?

نزلت عن السقف.

O, çatıdan indi.

توقف عن اللهو

Aylaklık etmekten vazgeç.

تأخّرتُ عن الحِصّة.

Derse geç kaldım.

كشف عن حبه.

O, sevgisini açığa vurdu.

كف عن المزاح.

Şaka yapmayı bırak.

سأراقبك عن كثب.

Seni dikkatle inceleyeceğim.

سنتأخر عن العشاء.

Akşam yemeğine geç kalacağız.

توقف عن القراءة.

Okumaktan vazgeç.

إبحث عن عمل

Bir iş bul.

أبحث عن قفازاتي.

Eldivenlerimi arıyorum.

ماذا عن "توم"؟

Tom'a ne dersin?

أخبرني عن طفولتك.

Bana çocukluğundan söz et.

عن ماذا تتحدث؟

Hey, ne hakkında konuşuyorsun?

توقفت عن التدخين

Sigara içmeyi bıraktım.

سألتُه عن الحادث.

Ona kaza hakkında soru sordum.

اِبتعِد عن الباب.

Kapıdan uzaklaş.

فضلاً عن وجوب البحث عن ذلك في مكانٍ آخر؟

ister misiniz?

غنيناها في السرير. "أخبرني عن حكمك، حدثني عن فشلك.

Hapishanede şu şarkıyı söylerdik... "Söyle ne ceza aldın Nedir başarısızlığın

للدفاع عن وارسو ، وغاب عن المعارك العظيمة لإيلاو وفريدلاند.

Varşova'yı savunmak için geri çekildi ve Eylau ve Friedland'ın büyük savaşlarını kaçırdı.

إني أبحث عن كتاب عن اسبانيا في العصور الوسطى.

- Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.
- Ben Orta Çağ İspanyası hakkında bir kitap arıyorum.

- أقنعته أن يتخلى عن الموضوع.
- أقنعته بالتخلي عن الفكرة.

Fikirden vazgeçmesi için onu ikna ettim.

نحن نعرف عن الكواكب الأخرى أكثر ممّا نعرفه عن كوكبنا،

Diğer gezegenler hakkında kendi gezegenimizden daha fazla şey biliyoruz

توقفوا عن فتح الباب ، لم نتمكن من التوقف عن التسوق

Onlar kapı açmayı bırakmış biz avm yapmayı bırakamadık

- هل البنك بعيد عن هنا؟
- هل المصرف بعيد عن هنا؟

- Banka buradan uzak mı?
- Banka buraya uzak mı?

عن كيفية تحقيق هذا،

kuşkusu olduğunu hissetsem de

وتكلم عن قضايا المجتمع،

ve toplumsal duvarlardan bahsediyor.

أخبرتهم عن اكتائبي والقلق،

Anlattım onlara depresyonumu ve kaygılarımı anlattım,

ماذا عن بعد غد ؟

Peki, yarından sonraki gün için ne düşünüyorsunuz?

ماذا عن يوم الأحد ؟

Pazar günü için?

ماذا عن يوم الاثنين ؟

Peki ya Pazartesi?

بالحديث عن نوع السعادة

Sonuç olarak burada bahsettiğimiz mutluluk

وبعيداً عن أجواء المستشفيات،

Şehir hastanesinden oldukça uzakta

وبعيداً عن هاتين القصتين،

Bu iki hikâyeden de uzakta

ابتعد عن من سيمزقك.

Moralinizi bozan insanlardan uzak durun.

تحدثنا عن عواطفها ومشاعرها

Lilah’ın duygularını konuştuk

بل عن الطعام والزراعة.

Yiyecek ve tarımdan bahsediyorum.

فلا تتراجع عن طلبك.

Geri almayın.

وحتى عن العملاق نفسه.

ve hatta devin kendisi hakkında bile.

وبغض النظر عن السبب،

Sebebi her neyse

لكنني أبحث عن عمل.

Ama iş arıyorum yani.

لكوني عاطلة عن العمل،

işsiz olduğum için,

سأحدثكم عن تجاربي الخاصة.

kendi bazı tecrübelerimden bahsetmek istiyorum.

وأيضًا، توقفوا عن مقاطعتنا.

Evet, buna artı olarak ... sözümüzü kesmeyi bırakın, gerçekten.

تحكي عن البراعة والأناقة،

Kendine odaklanan, savunmasız

للكشف عن مجموعات الأمراض.

Bu şekilde, hastalık yerlerini belirliyoruz.

بالحديث عن تناول الطعام:

Yemek demişken

معزول عن بقية الجسم.

vücudun geri kalanından ayrıymış gibi.

بدأت أتوقف عن التخفّي.

saklanmayı bırakmadım.