Examples of using "رائحتها" in a sentence and their turkish translations:
Çok balığımsı kokuyor.
Muhtemelen bir inek. Çok kötü kokuyor.
Çiçekler açınca, tatlı kokuları...
Ağır kokularını etrafa sürerek sınır belirliyorlar.
Bu pek hoş kokmayacak ama serinlememe yardımcı olacaktır.
Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."
Ama sorun şu ki geri dönmesi gerekiyor. Diğer tarafta, köpek balığı kokusunu tekrar aldı.