Examples of using "تواعد" in a sentence and their turkish translations:
bu yüzden, insanlarla flört etmeye başladı
Leyla birisini görebiliyordu.
Sami, Leyla'nın başka erkeklerle görüşüyor olduğundan şüphelenmeye başladı.
Bir Keio öğrencisiyle çıkıyorsun, değil mi?