Examples of using "ترتدي" in a sentence and their turkish translations:
O, değerli bir yüzük takıyor.
O kırmızı giymişti.
O beyaz bir elbise giydi.
O eşarbı neden takıyorsun?
Leyla başörtüsü takıyordu.
Okulumuzda üniformalar giyeriz.
abla çocuk giysin giydikçe açılır zaten
Bari beyaz giymeseydin abicim
Beyaz elbise giymiş kız, benim kız kardeşimdir.
Tanrım, benim elbisemin aynısını giyiyor!
Pembe giyinmiş kadın kimdir?
O koyu kahverengi ayakkabılar giyiyordu.
- Leyla İslam'a geçti ve Müslüman başörtüsü takmaya başladı.
- Leyla Müslüman olup başörtüsü takmaya başladı.
Bir palto giymelisin.
Soğuk Moskova kışlarında kendi başına şapka takmak en iyisidir.
Ama hiç halat korumak için kullanmamıştım. Bu iyi bir şey ve bu yüzden her zaman iç çamaşırı giymelisiniz.