Translation of "بيضاء" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "بيضاء" in a sentence and their turkish translations:

أنت بيضاء كالورق.

Bir çarşaf kadar beyazsın.

واحدة حمراء والأخرى بيضاء.

Biri kırmızı ve diğeri beyaz.

ليست هذه شمعة بيضاء.

Bu mum beyaz değil.

هذه فتاة بيضاء وفتاة عربية.

Bir beyaz bir kız ve bir Arap kız.

كان لدينا تلفاز بشاشة بيضاء وسوداء

Siyah beyaz televizyonumuz vardı

كانت تلبس بلوزة حمراء وتنورة بيضاء

Kırmızı bluz ve beyaz etek giyiyordu.

سانتا كلوز: بدلة حمراء ولحية بيضاء مشذبة

kırmızı takımı, beyaz sakalıyla meşhur Noel Baba -

والدخول في لقاء مع عائلة بيضاء، وإنجيلية

onların beyaz, Evanjelist Hristiyan,

عندنا قطتان ، إحداهما بيضاء و الأخرى سوداء.

Bizim iki kedimiz var, biri beyaz, diğeri siyahtır.

ويبدو كما لو أن بشرتك تصاب ببقع بيضاء،

Cildinizin beyaz parçalar ile lekelenmiş gibi görünmesi

انظر ، لقد جعلنا الخلفية بيضاء لك ، جعلنا القميص أسود

Bak sırf sizin için arka planı beyaz yaptık tişörtü siyah yaptık

- لديه قطان: أحدهما أسود والآخر أبيض.
- لديه قطتان: إحداهما سوداء والأخرى بيضاء.
- إنه يربي قطان، أحدهما أسود والآخر أبيض.

Biri siyah, diğeri beyaz iki kedi besler.