Translation of "أولًا" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "أولًا" in a sentence and their turkish translations:

أولًا:

İlk olarak:

الآن، أولًا،

Şimdi, ilk olarak

حسنًا، أولًا...

Pekâlâ, öncelikle...

أولًا: السكتة الدماغية.

Bir: inme.

ارتطمت بي الرائحة أولًا.

Kokuyu hemen fark ettim.

فما الذي تفعلونه أولًا؟

İlk yapacağınız şey nedir?

أولًا، سنضع الكرتان في جيبي

Öncelikle, süngerleri cebe koyalım,

أولًا، العرق هو اختراع حديث،

Öncelikle, ırk yakın tarihli bir icat.

أولًا، العرق ليس أمرًا بيولوجيًا،

Birincisi, ırk biyolojik bir şey değil,

أولًا، اجعل اللون ساطعًا وحيويًا.

Pekala, öncelikle rengi parlak ve capcanlı yapın

أولًا، ارتفاع مستوى سطح البحر.

İlki deniz seviyesi yükselmesi.

لذلك فإنني كحكّاءة، أولًا وأخيرًا،

Hikâye anlatıcı olarak önemli olan ilk şey

هي أن تهتم بموظفينك أولًا

öncelikle çalışanlarınızla ilgilenmelisiniz.

إن لم نغلق الصنبور أولًا.

hiçbir anlamı olmaz.

‫لكن عليها الإمساك بواحد أولًا.‬

Tabii yakalayabilirse.

رجاءً، املأ هذا النموذج أولًا.

Öncelikle bu formu doldurun, lütfen.

ونحنُ نركّز جهودنا أولًا على الحُمُر.

Çabalarımızı önce kırmızıya odaklıyoruz.

أولًا للذين لا يعلمون ما أفعل،

Ne yaptığımı bilmeyenler için

و هذا لم يكن انطباعًا أولًا رائعًا.

Bu iyi bir ilk izlenim değildi.

يجب أن نفهم أولًا كيف تكونت مجرتنا.

öncelikle galaksimizin bu hale nasıl geldiğini anlamalıyız.

أولًا، لا تقوموا بعمل شيء يؤذي الآخرين.

Zarar vermeyerek başlayın.

أولًا، نعلم أنك بحاجة إلى النوم قبل التعلم

İlk olarak, beyninizi gerçekten hazır hale getirmeyi öğrenmeden önce

لكن دعوني أولًا أبدأ بالحديث عن إحدى مرضاي.

Fakat ilk önce size bir hastamdan bahsedeyim.

أعتقد أننا نستطيع ذلك إذا استطعنا أولًا إنقاذ مدارسنا.

ve cevabımız "Evet, kurtarabilirler, eğer önce biz okullarımızı kurtarırsak."

ولكن ماذا لو قلبناها رأسا على عقب وفكرنا بالمهمة أولًا؟

Peki bunu ters çevirip işi en öne alsak?

ولكن أولًا، الخدعة البلهاء التي تتطلب بعض العصيان على هذه الطاولة،

Öncelikle, masada bazı malzemelerin gerektiği, aptalca olan numara.