Examples of using "الحر" in a sentence and their turkish translations:
Yani serbest çizim
pisliğe,kokuya, neme, kire rağmen
Ve hâlâ çok sıcak. Çok sıcak.
Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek
aklıma gezen tavuk gibi şeyler geliyor.
bu eğlenceli, etkileşimli video oyunlarıyla dolu havuza bakmalısınız
Ama sıcaklık cidden öldürücü. 62 dereceye ulaşabiliyor
halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?
Halatla dümdüz bir şekilde mi inelim, halat olmadan serbest şekilde mi aşağı inelim?
Her şahsın, cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır; haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yoluyla ve her devletin teşkilatı ve kaynaklarıyla mütenasip olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.