Translation of "البريد" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "البريد" in a sentence and their turkish translations:

أين صندوق البريد؟

Posta kutusu nerede?

ما معدل البريد الجوي؟

Havayolu postasının maliyeti nedir?

البريد ، الهاتف ، برقية ، أليس كذلك؟

posta,telefon,telgraf değil mi?

- هل يجب أن تذهب إلى مكتب البريد؟
- هل يجب أن تذهبي إلى مكتب البريد؟

- Postaneye gitmek zorunda mısın?
- Sen postaneye mi gitmek zorundasın?

ولكن في الواقع البريد ، وكالة التلغراف

ama doğrusu posta,telgraf teşkilatı

أستيقظ، أمسك بهاتفي، وأتحقق من البريد الإلكتروني،

Uyanırım, telefonumu alırım, e-postalarıma bakarım,

أرسلت لك هذا البريد الإلكتروني منذ أسبوعين

İki hafta önce sana bu e-postayı gönderdim.

هل يجب أن تذهبي إلى مكتب البريد؟

Sen postaneye mi gitmek zorundasın?

الكثير منكم لم يرد على البريد والهاتف والبرقية؟

bir çoğunuz posta,telefon,telgraf cevabını vermedimi?

نمرّ دائمًا بجانب مكتب البريد في طريقنا إلى العمل.

Biz her zaman işe giderken postaneye yakın yürürüz.

أنا أعتقد أني بطريق الخطأ أرسلت البريد الإلكتروني إلى توم.

Sanırım o email'i yanlışlıkla Tom'a gönderdim.

تابع على طول هذا الطريق وسيكون مكتب البريد على يسارك.

Bu caddede doğru git ve solda postaneye geleceksin.

إلى عمل ، من خلال صياغة تعليمات مكتوبة تم إرسالها عن طريق البريد ؛

emirlerini eyleme dönüştürmekten sorumlu olan personel bölümünü bir Genelkurmay Başkanı yönetti ;

- لا تنس أن تبعث الرّسائل من مركز البريد.
- لا تنس أن تبعث الرّسائل.

Mektupları postalamayı unutma.