Translation of "استعداد" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "استعداد" in a sentence and their turkish translations:

‫استعداد.‬ ‫انطلاق.‬

Şimdi. Hazır.

‫استعداد! هيا! إلى اللقاء!‬

Konum al! Hazır! Görüşürüz!

والأكثر أهمية، كونوا على استعداد لتندهشوا

En önemlisi, hayrete düşmeye hazır olun.

هل هم على استعداد لهذه المرحلة؟

Peki buna hazırlar mı?

سيعيشون في الريف على استعداد لحمايتك ...

Taşrada sizi korumaya hazır yaşayacaklar ...

هل ما زلت على استعداد ان تصدقها وتشاركها؟

hâlâ ona inanmak ve onu paylaşmak ister miydiniz?

كنت على استعداد لدفع ثمن لتحمل الإغراء المعطى.

Cazibeye rağmen pes etmemek için bedel ödemeye razısınızdır.

كم عدد أصدقائه ، سيكون الكثير منهم على استعداد

kaç tane arkadaşı varsa o kadar sayıda hazırlardı

تجميد الصهارة السائلة والصهر والعالم على استعداد للقتل

akışkan ve ergimiş magma donmuş ve dünya artık yok olmaya hazır

يقول توم بأنه على استعداد لعمل أي شيء من أجلي

Tom neredeyse her şeyi benim için yapmaya istekli olduğunu söylüyor.

وأن نكون على استعداد للاستماع إلى بعضنا البعض حتى عند الاختلاف.

ve birbirimizi onaylamasak bile dinlemeye istekli olduk.