Examples of using "اتفاق" in a sentence and their turkish translations:
Paris Anlaşmasına uygunluğunu önemsiyor mu?
bizim şirketle anlaşmış, benim çalıştığım yapım şirketiyle.
ateşkes anlaşmasını tam olarak destekleyen kapsamlı bir ulusal uzlaşma sürecine öncülük edecek