Translation of "Tiyatro" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Tiyatro" in a sentence and their spanish translations:

- Tiyatro boştur.
- Tiyatro boş.

El teatro está vacío.

Tiyatro sıkıcıdır.

El teatro es aburrido.

Tiyatro boş.

El teatro está vacío.

Bob tiyatro kulübünde.

Bob está en el club de teatro.

Tiyatro erken açardı.

El teatro solía abrir temprano.

Tiyatro tıklım tıklım doluydu.

El teatro estaba de bote en bote.

Tiyatro şafak vakti açardı.

El teatro solía abrir al amanecer.

Tiyatro pazar günleri açardı.

El teatro solía abrir los domingos.

Ben bir tiyatro aşığıyım.

Soy aficionado al teatro.

Ben bir tiyatro hayranıyım.

Soy aficionado al teatro.

Müzikal tiyatro ve opera söylüyordum.

Cantaba musicales y ópera.

Tiyatro öğleden sonraya kadar açıktı.

El teatro solía estar abierto hasta tarde.

Tiyatro cumartesi günleri bile açılırdı.

El teatro solía estar abierto incluso los sábados.

Tiyatro gün boyu açık kalırdı.

El teatro solía estar abierto todo el día.

Tiyatro genellikle bu saatte açılırdı.

El teatro solía abrir a esta hora.

Tiyatro genellikle bu zamanda açıldı.

El teatro solía abrir a esta hora.

Tom okulun tiyatro kulübüne katıldı.

Tom se unió al club de teatro de su escuela.

Tiyatro sadece pazartesi günleri açardı.

El teatro solía abrir solo los lunes.

Tiyatro genellikle bu zamanda açılır.

El teatro suele abrir a esta hora.

Tiyatro geç saatlere kadar açık kalırdı.

El teatro solía estar abierto hasta tarde.

Benim mahalledeki tiyatro yeniden inşa ediliyor.

El teatro en mi barrio está siendo reconstruido.

Bazıları hayatı bir tiyatro sahnesine benzetir.

Algunas personas comparan a la vida con un escenario.

Ben biletimi kapıcıya gösterdim ve tiyatro gittim.

Mostré mi billete al portero y entré al teatro.

O şu anda bir tiyatro topluluğunda çalışıyor.

Él está trabajando en una compañía de teatro en este momento.

Tiyatro oyununu bilmiyorum, fakat yazarı iyi biliyorum.

No conozco la obra de teatro, pero sí conozco bien al autor.

Tiyatro yaklaşık olarak bu zamanda açık olurdu.

El teatro solía abrir como por ahora.

Oyun çok popülerdi ondan tiyatro neredeyse tam doluydu.

La obra era tan popular que el teatro estaba casi lleno.

Arkasından tiyatro ve Ertem Eğilmez ile sinema hayatı başladı

teatro seguido de cine y Ertem Eğilmez comenzó

Tom'un canı bir tiyatro koltuğunda iki saat oturmak istemiyordu.

Tom no tenía ganas de sentarse por dos horas en un cine.

Tom bir tiyatro eseriyle bir opera arasındaki farkı bilmiyor.

Tom no sabe la diferencia entre una obra de teatro y una ópera.