Translation of "Sattı" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Sattı" in a sentence and their spanish translations:

Ruhunu sattı.

Él vendió su alma.

Romanı iyi sattı.

Su novela se vendió bien.

O, bizi sattı.

Él nos traicionó.

Tom evini sattı.

Tom vendió su casa.

Tom aracını sattı.

Tom vendió su auto.

Yanni arabasını sattı.

Yanni ha vendido su coche.

Onun romanı iyi sattı.

Su novela se vendió bien.

Adam ruhunu şeytana sattı.

El hombre le vendió su alma al demonio.

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

Tom le vendió su moto a Mary.

Tom Boston'daki evini sattı.

- Tom ha vendido su casa en Boston.
- Tom vendió su casa en Boston.

Tom evini tekrar sattı.

- Tom revendió su casa.
- Tom ha revendido su casa.

Tom zaten arabasını sattı.

Tom ya vendió su automóvil.

O, ona arabasını sattı.

Ella le vendió su coche.

Tom, Mary'ye arabasını sattı.

Tom le vendió su auto a Mary.

Eczacı bana ilaçları sattı.

El farmacéutico me vendió los medicamentos.

Bu arabayı sana kim sattı?

¿Quién te vendió este auto?

Tom eski buzdolabını Mary'ye sattı.

Tom le vendió a María su viejo frigorífico.

Onun kitabı milyonlarca kopya sattı.

Su libro vendió millones de copias.

Bu kitap, Japonya'da iyi sattı.

Este libro se vendió bien en Japón.

Şu adam ruhunu şeytana sattı.

Ese hombre le vendió el alma al diablo.

Bu adam ruhunu şeytana sattı.

Ese hombre le vendió el alma al diablo.

İşini sattı ve emekli oldu.

Vendió su negocio y se jubiló.

Onlar onu bir hırdavat dükkanında sattı.

Eso lo venden en la ferretería.

Ve işe yaramadı çünkü çok az sattı.

No funcionó porque no teníamos suficiente escala.

O, hiç tereddüt etmeden kendi arabasını sattı.

Vendió su propio coche sin dudarlo.

Tom'un ailesi çiftliklerini sattı ve şehre taşındı.

La familia de Tom vendió su granja y se trasladó a la ciudad.

Tom arabasını üç yüz dolara Mary'ye sattı.

Tom le vendió su carro a Mary por trescientos dólares.

Ve yaklaşık 60.000 ünite fermante fasülye loru sattı.

Y vendió unas 60 000 unidades de tofu fermentada.

En ufak bir tereddüt göstermeden, kendi arabasını sattı.

Vendió su propio coche sin vacilar lo más mínimo.

Tom on üç dolara kanından yarım litre sattı.

Tom vendió medio litro de su sangre por trece dólares.

Tom, Mary'nin kolyesini çok düşük bir fiyatla sattı.

Tom vendió el collar de María a muy bajo precio.

Tom kolyeyi Mary'ye çok düşük bir fiyatla sattı.

Tom vendió el collar de Mary a un muy bajo precio.

Annem onun için değerli olan her şeyi sattı.

Mi madre vendió todo lo que era valioso para ella.

Eğer doğru hatırlıyorsam, Tom arabasını Mary'ye sadece 500 dolara sattı.

Si no recuerdo mal, Tom le vendió su coche a Mary por solo 500 dólares.

- Onun kitabı sadece bir ay önce satıldı ve zaten binlerce kopya sattı.
- Kitabı sadece bir ay önce yayımlandı ve şimdiden binlerce adet sattı.

Su libro fue publicado hace solo un mes y ya vendió miles de copias.

- Roman neredeyse 20.000 nüsha satmıştı.
- Roman yaklaşık olarak 20,000 adet sattı.

La novela ha vendido casi 20.000 copias.

Onu ona verdim ama o bundan hoşlanmadı bu yüzden onu sattı.

Yo se lo regalé, pero a él no le gustó así que lo vendió.

Mary'yi bir filme davet etmek için cesaretimi toplasam bile, o beni sattı.

A pesar de que reuní valor e invité a Mary a ver una película, me dejó plantado.