Translation of "Söylediklerini" in Spanish

0.010 sec.

Examples of using "Söylediklerini" in a sentence and their spanish translations:

Söylediklerini anlayabiliyorum.

Puedo entender lo que estás diciendo.

- Senin bana söylediklerini yapacağım.
- Bana söylediklerini yapacağım.

Haré lo que tu me digas.

Onun söylediklerini anlayamadım.

No pude entender lo que él estaba diciendo.

Söylediklerini güçlükle anlayabiliyorum.

Apenas puedo entender lo que dice.

O gazetecilerin söylediklerini sevmiyor.

A él no le gusta lo que han dicho los periodistas.

Onun söylediklerini güçlükle anlayabiliyorum.

Casi no puedo entender lo que dice.

Tom Mary'nin söylediklerini dinledi.

Tom escuchaba lo que decía Mary.

Tom, Mary'nin söylediklerini umursamıyor.

A Tom no le importa lo que Mary diga.

Tom, Mary'nin söylediklerini duyamıyordu.

Tom no pudo oír lo que estaba diciendo Mary.

Insanlığımız hakkında söylediklerini merak ediyorum.

que esa primera marca registrada fuese una bebida alcohólica.

Benim hakkımda söylediklerini geri aldı.

Él retiró lo que había dicho acerca de mí.

Çocukların beraberce şarkı söylediklerini duydum.

Oí a los niños cantando juntos.

Onun hakkında söylediklerini geri aldı.

Él se retractó de lo que dijo sobre ella.

Senin bana söylediklerini gerçekten anlamıyorum.

No entiendo realmente lo que me dices.

Lütfen Tom'un söylediklerini not al.

Por favor, apunta lo que dice Tom.

Tom Mary'nin söylediklerini güçlükle anlayabiliyordu.

Tom apenas podía entender lo que decía Mary.

Ben söylediklerini şimdi geri almanı istiyorum.

- Quiero que retractes lo que acabas de decir.
- Quiero que retires lo que acabas de decir.

Tom, Mary'ye John'un ona söylediklerini anlattı.

Tom le dijo a Mary lo que John le había contado.

Tom insanların Mary hakkında söylediklerini umursamaz.

A Tom no le interesa lo que digan de María.

Tom Mary'nin söylediklerini dinlemek zorunda değil.

Tom no tiene que escuchar lo que Mary diga.

İnsanların söylediklerini duyuyorum; bir keresinde bir eylemci bana

a distintas personas, incluso un activista me ha dicho

Eğer öğretmenin söylediklerini dinlersen, iyi bir öğrenci olabilirsin.

Si sólo escuchas lo que el profesor dice, podrás hacerte un buen alumno.

- Onun dediğini anladın mı?
- Onun söylediklerini anladın mı?

- ¿Has entendido qué ha dicho?
- ¿Has entendido lo que ha dicho?
- ¿Entendiste lo que dijo?
- ¿Entendiste lo que él dijo?

Onlar her zaman Hamilton'un onlara yapmasını söylediklerini yaptı.

Siempre hacían lo que Hamilton les decía.