Translation of "Kendinden" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Kendinden" in a sentence and their spanish translations:

Kendinden utanma.

No te avergüences de ti mismo.

Kendinden utanmalısın.

Deberías estar avergonzado.

Kendinden bahsetmeyi severdi.

Le gustaba hablar sobre sí misma.

Kendinden nefret ediyor.

Se odia a sí mismo.

Kendinden emin ol.

- Sé confiado.
- Estate seguro de ti mismo.
- Ten confianza.
- Confía en ti mismo.
- Ten seguridad.
- Confía en ti misma.

Tom kendinden emindi.

Tom tenía confianza.

Kendinden emin gözüküyordu.

Él parecía seguro de sí mismo.

kendinden 100 kat ağırlığındaki

pesando 100 veces de sí mismo

Bugün kendinden geçmiş görünüyorsun.

- Hoy pareces estar distraída.
- Hoy pareces estar distraído.

O kendinden çok emin.

- Es soberbio.
- Es arrogante.

Bana biraz kendinden bahset.

Háblame un poco de ti.

Bana kendinden bahsetmeni istiyorum.

Me gustaría que me hablases de ti.

Tom kendinden nefret ediyor.

Tom se odia a sí mismo.

Tom biraz kendinden geçti.

Tom se dejó llevar un poco.

- Kendinden kaçamazsın.
- Kendinizden kaçamazsınız.

No puedes huir de ti mismo.

Kendinden başka suçlayacak kimsen yok.

No puedes culpar a nadie más que a ti mismo.

"Kendinden nasıl bu kadar emin olabiliyor?

"¿Cómo puede estar tan segura?

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

Puede matar a presas diez veces más grandes que ella.

- Onlar kendinden geçtiler.
- Onlar bilinçlerini kaybettiler.

Se desmayaron.

Tom Mary'ye kendinden utanması gerektiğini söyledi.

- Tom le dijo a Mary que debería avergonzarse de sí misma.
- Tom le dijo a Mary que debería sentirse avergonzada.

Bana böyle davrandığın için kendinden utanmalısın!

¡Deberías avergonzarte de tratarme de esta manera!

- Yazıklar olsun!
- Kendinden utan!
- Ayıp sana!

- ¡Qué vergüenza!
- ¡Avergüénzate!

Üç içkiden sonra, adam kendinden geçti.

- Después de tres tragos, el hombre se desmayó.
- Después de tres copas, el hombre perdió el conocimiento.

Sen kendinden başka hiç kimseyi asla umursamadın.

- Jamás te has preocupado por nadie más que por ti mismo.
- Jamás te has preocupado por nadie más que por ti misma.

Tom sadece on beş dakika kendinden geçmişti.

Tom estuvo fuera sólo durante quince minutos.

Her kral kendinden bi öncekinden daha büyüğünü yaptırıyor

cada rey se hace más grande que antes

Tom kendinden çok daha genç bir kadınla evlendi.

Tom se ha casado con una mujer mucho más joven.

Kendinden daha iyi bir arkadaş veya ebeveyn yoktur.

No hay mejor amigo ni padre que uno mismo.

Bir kadının kendinden şüphe etme eğilimini çok iyi anlıyorum.

Entiendo la tendencia de la mujeres a dudar de sí mismas.

Ama orada onlara tek korkmaları gereken şeyin aslında kendinden

y sería sumamente útil tener a alguien allí

kendinden daha eski olan önemli yerlerden önemli taşlar getirtildi

Se trajeron piedras importantes de lugares importantes que son más antiguos que usted

- Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
- Bana biraz kendinden bahsedebilir misin?

¿Me puedes decir un poco de ti?

Tom Mary'nin kendinden geçmeden önce ne kadar tekila içebileceğini merak etti.

Tom se preguntaba cuánto tequila podría beber María antes de desmayarse.

- Tencere dibin kara seninki benden kara.
- Benzer benzeri çeker.
- Kişi kendinden bilir işi.

¡El que lo dice lo es!

Tom kendinden daha az şanslı olanlara yardım etmek için zamanının çoğunu harcamaya gönüllüydü.

Tom dio voluntariamente una buena parte de su tiempo en ayudar a aquellos menos afortunados que él mismo.