Translation of "Imkanı" in Spanish

0.004 sec.

Examples of using "Imkanı" in a sentence and their spanish translations:

Staj yapma imkanı yakalıyorlar.

Y tienen la oportunidad de observar profesionales.

Olduğu öze dönme imkanı...

que es, de todos modos, donde están todas las respuestas.

Yoksa imkanı yok çıkıcak

de lo contrario no habrá posibilidad

Bunu yapmamın imkanı yok.

De ninguna manera voy a hacer eso.

Hatta kendi işlerini kurma imkanı bulabiliyorlar.

Y quizás de desarrollar su propio negocio.

Kişiye iç gözlemini yapma imkanı veriyor,

le da a la persona la oportunidad de ser introspectiva,

Adaya tekne haricinde ulaşma imkanı yok.

No hay otro modo de llegar a la isla más que por bote.

Bir yolculuğa yalnız gitmemin kesinlikle imkanı yok.

No hay absolutamente ninguna manera en que yo vaya de viaje solo.

Onlara bu konuda baskı kurmanın imkanı yok mu?

¿ponerlos contra las cuerdas?"

Ateş yakma imkanı olmadığı için, balığı çiğ çiğ yedi.

Cómo él no tenía modo de prender fuego, se comió el pescado crudo.