Translation of "Evlat" in Spanish

0.007 sec.

Examples of using "Evlat" in a sentence and their spanish translations:

Tom evlat edinilmiş.

Tom es adoptado.

Tom'u evlat edindik.

Adoptamos a Tom.

Evlat edinildiğimi bilmiyordum.

No sabía que yo era adoptada.

''Tabii evlat, sorun yok.''

"Claro, hijo. Ningún problema."

Karım evlat edinmek istiyor.

Mi esposa quiere adoptar a un niño.

Kız evlat saçını fırçalar.

La hija se cepilla el pelo.

Tom evlat edinildiğini söyledi.

Tom dijo que era adoptado.

Evlat edinilen kız Panamalıdır.

La niña adoptada es de Panamá.

- Sen evlat edinildin.
- Sen evlatlıksın.

Eres adoptada.

Asyalı iki oğlanı evlat edindiler.

Adoptaron dos niños de Asia.

Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.

- Ellos adoptaron al huérfano.
- Ellos adoptaron a la huérfana.

O bir bebekken evlat edinilmiştir.

Cuando niña ella fue adoptada.

Bir küçük kız evlat edindiler.

Adoptaron una niña.

- Buraya gel evlat.
- Gel hele uşağum.

- Ven aquí, muchacho.
- Ven acá, muchacho.

Tom ve Mary, John'u evlat edindiler.

Tom y Mary adoptaron a John.

- Tom ve Mary bir kızı evlat edindi.
- Tom ve Mary bir kız evlat edindi.

Tomás y María adoptaron una niña.

Çift bir yetimi evlat edinmeye karar verdi.

- La pareja decidió adoptar a un huérfano.
- La pareja decidió adoptar un huérfano.

Çocuk sahibi olamazsan, her zaman evlat edinebilirsin.

- Si usted no puede tener hijos, siempre tiene la opción de adoptarlos.
- Si tú no puedes tener hijos, siempre puedes adoptar.

Tom ve Mary üç çocuğu evlat edindiler.

Tom y Mary adoptaron a tres niños.

İyi erkek evlat her zaman eve döner.

El buen hijo siempre retorna a casa.

Evli çift Afrikalı çocuklar evlat edinmek istiyor.

La pareja quiere adoptar niños africanos.

Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor.

Él deja a una viuda y a una hija.

Evlat edinilen çocuk, yeni ailesiyle mutlu bir yaşam sürdü.

La niña adoptada vivió una vida feliz con su nueva familia.

Evlat, birazcık da olsa adam gibi konuşmaya başlıyor gibiyim.

Me estoy empezando a escuchar como un verdadero idiota.

- Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu.
- Karım bir çocuk edinmek istiyor.

Mi esposa quería adoptar un niño.

Onların kendi çocukları olmadığı için küçük bir kızı evlat edinmeye karar verdiler.

Como no tenían hijos propios, decidieron adoptar a una niña pequeña.

Kendi çocuklarından birine sahip olmak yerine bir çocuk evlat edinmeye karar verdiler.

Ellos decidieron adoptar un niño en lugar de tener uno propio.

- Tom bana bir erkek evlat gibi.
- Tom benim için bir oğul gibidir.

Tom es como un hijo para mí.

- Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle "Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi?" dedi.
- Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. "Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?"

- En el parque de diversiones, Mary encontró un niño solo llorando, y le habló suavemente. "Oye, mijito, ¿qué pasa? ¿Estás perdido? ¿Quieres que te lleve al Departamento de Niños Perdidos?
- En el parque de atracciones, Mary encontró a un niño solo llorando, y le dijo amablemente. "Oye, chico, ¿qué te pasa, estás perdido? ¿Quieres que te lleve al centro de niños perdidos?