Translation of "Bizler" in Spanish

0.014 sec.

Examples of using "Bizler" in a sentence and their spanish translations:

Bizler

Nosotros mismos

Bizler ulusumuzun sokaklarında,

Hemos visto en las calles de nuestro país

bizler yeterince konuşmuyoruz.

que representa la supremacía blanca.

Bizler, kuralların çoğunlukla

Vivimos en un país donde las reglas

Bizler yaşam enerjisiyiz

somos una fuerza vital.

bizler eğitimli isek

si estamos educados

Bizler yakın arkadaşlardık.

Solíamos ser amigos cercanos.

Bizler yeni sahipleriz.

Somos los nuevos dueños.

Bizler çoğunluğun iyiliği için

y todos somos peregrinos

Bizler düşüncemizi analiz etmeliyiz.

Debemos deconstruir nuestro pensamiento.

"Siyasi tutuklular" diyebileceğin bizler

Los que podríamos llamar "los presos políticos"

Ama bizler, insanlar olarak,

Pero nosotros, como humanos...

Bizler için mücadele ediyor

Peleando por nosotros

- Bizler doktoruz.
- Biz doktoruz.

- Somos médicos.
- Nosotros somos doctores.

Fakat bizler en azından bizler üzerimize düşeni yapmalıyız diye düşünüyorum

pero creo que al menos deberíamos hacer nuestra parte

Ve bizler insanlar ve koşulları

como no podemos controlar

Bizler bu varlığı güce çevirmeliyiz

Debemos convertir esa presencia en poder

Ve bizler bunu sürekli duyuyoruz.

Y lo escuchamos en forma consistente.

Açık söyleyeyim bizler futbol oynardık

déjame ser claro que solíamos jugar al fútbol

Bizler insanız, sadece müşteri değiliz.

Somos personas, y no solo consumidores.

Onu seven bizler tarafından hep hatırlanacak.

Siempre será recordado por los que lo amábamos.

Bizler karmaşık kimyasal reaksiyonların sonucu hayattayız.

Estamos vivos gracias a complicadas reacciones químicas.

Neden olan ülkelerin vatandaşları olan bizler

cuyas políticas causan detención, separación y muerte,

Bizler dil öğrenmede çocuklardan daha iyiyiz.

Aprendemos idiomas mejor que los niños.

çünkü bizler birçok yerde gerekli işçilerdik

aunque éramos trabajadores imprescindibles en tantos lugares

İkinci şey ise, bizler belediyeleri silahlandırmalıyız;

Pero lo segundo es que necesitamos dotar a los municipios,

bizler çok, çok açık olmalıyız ki

tenemos muy claro

Toplu olarak, bizler dünyanın nasıl göründüğüyüz.

Colectivamente, todos somos lo que el mundo es en realidad.

Bu virüsü bizler insanlar olarak yaymamız

Difundimos este virus como humanos

Bizler tanrılar değiliz, ancak katıksız insanlarız.

Nosotros no somos dioses, sino meros hombres.

Inşa edebilmek için bizler doğru seçimi yapabiliriz.

para finalmente construir la comunidad que anhelamos

Bizler günah keçilerinin, düşmanların ve diğerlerinin yaratıldığı

en estos momentos crear chivos expiatorios,

Hayır, şu an bizler sadece verilerimizle değerlendiriliyoruz.

No, ahora solo estamos valorados por nuestros datos.

bizler " Nasa'nın " ışığında düz dünyacılara deli diyoruz

llamamos locos a los mundanos a la luz de la "Nasa"

bizler o kadar da değil diye düşünürken

Si bien pensamos que no es tanto

bizler için meselenin neden önemli olduğunu konuşmaya başlamak,

empezar hablando de por qué nos importa,

bizler tarihimizi Selçukludan ve Osmanlıdan ibaret olduğunu düşünürüz

creemos que nuestra historia consiste en Seljuk y Otomano

Bizler şimdi de bu virüs var diye korkarken

Si bien ahora tenemos miedo de que este virus exista

Biz büyüttük aslında bunu,bizler sayesinde buralara geldi.

Hemos crecido este hecho, gracias a nosotros, vino aquí.

Ya bizler evimizde kalıyoruz ama o bir kişi yüzünden

Nos quedamos en nuestra casa, pero por esa persona

"Gelin bizim için çalışın çünkü bizler 9-9-6 'yız."

"Ven a trabajar con nosotros que somos 996".

Dinlemek, öğrenmek ve önemsemek bizler için o kadar da zor değil.

No nos debe resultar tan difícil escuchar, aprender y atender.

- FBI ajanıyız.
- Biz FBI ajanıyız.
- Bizler FBI ajanıyız.
- Biz FBI'dan geldik.

Somos agentes del FBI.

Hayata karşı bakış açısı umarım bizler için de bir ilham kaynağı olmuştur

Espero que la perspectiva de la vida haya sido una inspiración para nosotros también.

Peki ya Avrupa? Avrupa ölümle boğuşuyor. Çünkü bizler bu virüsü yeterince ciddiye almadık.

¿Qué hay de Europa? Europa está lidiando con la muerte. Porque no tomamos este virus lo suficientemente en serio.