Translation of "Eşit" in Russian

0.012 sec.

Examples of using "Eşit" in a sentence and their russian translations:

Herkes eşit midir?

Все равны?

Kumu eşit dağıtın.

- Распределите песок равномерно.
- Распредели песок равномерно.

Onların hepsi eşit.

Они все равны.

- Onlar hesabı eşit olarak bölüştüler.
- Onlar hesabı eşit olarak bölüşürler.
- Hesabı eşit olarak bölüştüler.
- Hesabı eşit olarak bölüşürler.

- Они поделили счёт поровну.
- Они разделили счёт пополам.
- Они поделили счёт пополам.
- Они разделили счёт напополам.
- Они поделили счёт напополам.
- Они разделили счёт поровну.
- Они оплатили счёт вскладчину.

Eşit üye ülkeler olarak,

равными во всём.

Bütün insanlar eşit yaratılmaz.

Не все люди созданы равными.

Senin durumun benimkiyle eşit.

Твоя ситуация аналогична моей.

İşi eşit olarak paylaşalım.

- Давай разделим работу поровну.
- Давайте разделим работу поровну.

Biz hepimiz eşit yaratılırız.

Мы все созданы равными.

- Çocuklarımın hepsini eşit derecede seviyorum.
- Tüm çocuklarımı eşit olarak seviyorum.

- Я люблю всех своих детей одинаково.
- Я люблю всех моих детей одинаково.
- Я всех своих детей люблю одинаково.

Bizim zamanımız ışık hızına eşit

Наше время равно скорости света

İnsanlar eşit doğar diyebilir miyiz?

Возможно ли сказать, что все люди равны от рождения?

Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

- Ты должен разделить пирог на равные части.
- Ты должен поделить торт поровну.

Bütün insanların eşit hakları vardır.

У всех людей равные права.

Kavunu altı eşit parçaya böl.

Разрежь дыню на шесть равных частей.

4 yüzeyin toplamı yüksekliğin karesine eşit

Сумма 4 поверхностей равна квадрату высоты

Adamın IQ seviyesi ile yaşı eşit

Мужской уровень IQ равен возрасту

Hiç kimse ona güçte eşit değildir.

Ему нет равных в силе.

Servet mirasçılar arasında eşit olarak bölündü.

Имущество было поделено поровну между наследниками.

Bu doğruyu yirmi eşit parçaya bölünüz.

Поделите этот отрезок на двадцать равных частей.

Bu doğruyu 20 eşit parçaya bölün.

Подели отрезок на двадцать равных частей.

Quakerlar bütün insanların eşit olduğuna inanırlar.

Квакеры считают, что все люди равны.

Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.

- Том разделил пирог на три равные части.
- Том разрезал пирог на три равные части.

Tom tüm insanların eşit yaratıldığına inanıyor.

Том считает, что все люди созданы равными.

Yasa tüm insanların eşit olduğunu söylüyor.

В законе говорится, что все люди равны.

Bir kare dört eşit kenara sahiptir.

У квадрата четыре равные стороны.

Başkaları için de eşit fırsatlar yaratarak büyürler.

И тогда они вырастут, создавая равные возможности для других.

İki çocuğun yaşları toplandığında babalarınkine eşit oluyordu.

Сумма возрастов детей равнялась возрасту отца.

Bu doğru parçasını 20 eşit parçaya bölün.

Раздели этот отрезок прямой на двадцать равных частей.

Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.

В браке следует в равной мере и отдавать, и получать.

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

Разрезать торт на равные кусочки довольно трудно.

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

Технологии, которые помогают тем из нас, кто страдает неврологическими

Harika bir seçimdi. Sürünmek, ağırlığınızın eşit dağılmasını sağlar

Отличный выбор. Когда вы ползете, вы распределяете свой вес более равномерно,

Bu iki kanat güç konusunda eşit olmadığı sürece,

Пока оба крыла не будут одинаково развиты,

Benim acım seninkine eşit. Ordumdaki en seçkin generali

Моя боль равна твоей. Я потерял самого выдающегося генерала в своей армии

Para muhtemelen bu ikisi arasında eşit olarak bölünecek.

Видимо, деньги будут поделены поровну между ними двумя.

Herkes iki artı ikinin dörde eşit olduğunu bilir.

Все знают, что два плюс два будет четыре.

Onun eşit sayıda erkek ve kız torunları var.

У неё равное количество внуков и внучек.

Tom ve Mary eşit derecede kafası karışmış görünüyordu.

Том и Мэри выглядели одинаково смущенными.

Annem babamın her ikisini de eşit derecede severim.

Я люблю обоих родителей одинаково.

Sanırım Tom iki elini de eşit olarak kullanabiliyor.

- Я думаю, что Том одинаково владеет обеими руками.
- Я думаю, что Том свободно владеет обеими руками.
- Я думаю, что Том может писать обеими руками.

Herkesi eşit bir şekilde aydınlatmak için her gün doğuyor.

Солнце встаёт каждый день, чтобы светить каждому одинаково.

Bu, tüm dünyadaki yolculukların 3'te 2'sine eşit.

Это две трети всех поездок мира.

Ve eşit şekilde çizgiler çekildiğinde İsa resmin tam ortasında

И когда линии нарисованы одинаково, Иисус находится прямо посередине картины.

Müzik alanında hiç kimse bu genç kadın eşit değildir.

В сфере музыки этой молодой женщине нет равных.

Eşit alan haritası olarak bilinen Gall-Peters projeksiyonunu kullanabilirsiniz.

Это т.н. карта равных площадей.

Her dil konuşanları için eşit ölçüde değerli ve kıymetlidir.

Каждый язык одинаково ценен и дорог своему народу.

Ekvator dünyayı iki eşit parçaya bölen hayali bir çizgidir.

Экватор - это воображаемая линия, которая делит земной шар на две равные части.

O, siyahların şiddet olmaksızın eşit haklar için mücadelelerini kazanabileceklerine inanıyordu.

Он считал, что негры могут победить в борьбе за равноправие, не прибегая к насилию.

Eğer tamsayı sadece sıfırdan büyük veya eşit ise tamsayı doğaldır.

Целое число является натуральным тогда и только тогда, когда оно больше или равно нулю.

Esperanto ile diğer ülkelerden gelen insanlarla eşit olarak iletişim kurabilirsiniz.

С эсперанто возможно общаться на равных с людьми из других стран.

Tom çok yönlüdür ve sol elinin yanı sıra sağ elini de eşit olarak kullanabilir.

Том амбидекстр, и он одинаково хорошо владеет обеими руками.

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

Выберите ли вы Тигров или Львов, результатом все равно будет жеребьевка, так как обе команды одинаково сильны.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Tüm insanlar özgür, değer ve hak bakımından eşit olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler. Birbirlerine karşı kardeşlik düşünceleriyle davranmalıdırlar.
- Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Все люди рождаются свободными и равными в своем достоинстве и правах. Они наделены разумом и совестью и должны поступать в отношении друг друга в духе братства.

Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.

Все люди рождаются свободными и равными в своем достоинстве и правах. Они наделены разумом и совестью и должны поступать в отношении друг друга в духе братства.

- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
- Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve kardeşlik ruhu içinde birbirlerine karşı hareket etmelidirler.

Все люди рождаются свободными и равными в своем достоинстве и правах. Они наделены разумом и совестью и должны поступать в отношении друг друга в духе братства.

Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.

Все люди рождаются свободными и равными в своем достоинстве и правах. Они наделены разумом и совестью и должны поступать в отношении друг друга в духе братства.

- Yapılacak iş dediğin atla deve değil, altı üstü güç ile yer değişiminin çarpımına eşit.
- Merak etme, işi yoluna koyarız. Zaten iş dediğin şey altı üstü kuvvet çarpı yol.

Работа не волк, а произведение силы на перемещение.

Charon gezegen Pluto'nun bir uydusu olarak kabul edilmektedir. Ancak onun çapı Pluto'nun yarı çapından daha büyük olduğu için o, eşit bir ortak olarak kabul edilmektedir; ve Pluto ve Charon bir çift gezegen olarak kabul edilmektedir.

Харон считается спутником (карликовой) планеты Плутон. Однако, так как его диаметр больше, чем половина диаметра самого Плутона, он может рассматриваться как равный партнёр; то есть, Плутон и Харон могут считаться двойной планетой.

Diğer insanlar tarafından nefret edilmekten korktuğunu söylüyorsun fakat bizzat senin de hoşlanmadığın bazı insanlar vardır, değil mi? Rakamsal olarak konuşursak, senin hoşlanmadığın ve senden hoşlanmayan eşit sayıda insan vardır. Birisiyle ilgili nefretinden vazgeçsen, başka biri de senden nefret etmekten vazgeçecektir demiyorum; bu sadece sen birinden nefret edersen, o zaman başka biri de senden nefret eder gerçeğini değiştiremezsin anlamına gelir. Sadece vazgeçip ve o gerçeği kabul edersen hayat çok daha kolay olacaktır.

Ты говоришь, что боишься, что другие не будут любить тебя, но ведь и у тебя есть люди, которых ты не любишь, верно? С математической точки зрения существует одинаковое количество людей, которых не любишь ты, и которые не любят тебя. Я не хочу сказать, что если ты перестанешь кого-то не любить, то и он перестанет не любить тебя. Просто, ничего не поделать с тем, что если ты не любишь кого-то, то есть также и кто-то, кто не любит тебя. Твоя жизнь будет намного проще, если ты перестанешь упрямиться и просто признаешь эту истину.